| Tam olarak varsayım değil aslında diğer takıma sayı kazandırdım. | Open Subtitles | هي ليست كليّاً فرضيات. أنا أحرزت هـدف للفريق الآخر. |
| Yani şimdi tüm yapman gereken ters bir varsayım kurup denemek ve kanıtlamak. | Open Subtitles | و الآن ضع فرضيات و حاول إثباتها |
| Bunların hepsinin bir varsayım olduğunu belirtmeme gerek var mı? | Open Subtitles | هل علي القول أن كل هذه فرضيات ؟ |
| Biliyorsun, insanlar hakkında varsayımlar yapan tek insanlar polisler değil. | Open Subtitles | تعلمين أن الشرطة ليسوا الوحيدين الذين يضعون فرضيات بخصوص الناس |
| Onları korumak için ne kadar ileri gideceğimle ilgili varsayımlar yapma sakın. | Open Subtitles | لاتضع أية فرضيات إلى مدى بمكنني الذهاب من أجل حمايتهم |
| Onlar için her şey sayılar, olgular ve hipotezlerden ibarettir. | Open Subtitles | بالنسبة لهم كل شيئ عن الارقام حقائق ، فرضيات |
| Ne gerçeği? Test edilmemiş hipotezlerden bahsediyoruz. Bir önemi yok. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن فرضيات لم تختبر بعد، هذه ليست بالأمر الهام |
| Her şey yanlış varsayım üzerine kurulu. | Open Subtitles | كل هذا مستند على فرضيات ضعيفة |
| Şu anda bunların hepsi birer varsayım. | Open Subtitles | حالياً، كل هذه مجرد فرضيات |
| Ancak başka varsayımlar da mevcut. | Open Subtitles | ولكن هناك فرضيات أخرى. |