| Ben sana destek olacağım. Bir grubum var. | Open Subtitles | لدى فرقتي و أنا أعزف على الساكس بشكل رائع |
| Bir grubum var. Harika saksafon çalıyorum. | Open Subtitles | لدى فرقتي و أنا أعزف على الساكس بشكل رائع |
| Bu, Styx. 12 yaşımdan beri en sevdiğim grup. | Open Subtitles | أنهم الأستكس , لقد كانوا فرقتي المفضّلة منذ كنت في 12 |
| Beni desteklemiyorsun. Beni ve grubumu desteklemiyorsun. Destekliyorum. | Open Subtitles | أريدك أن ترحلي أنتِ لا تشجعيني ولا تشجعين فرقتي |
| Grubumun beş dakika içinde sahnede olması gerekiyor, ve solistimizi kaybettik. | Open Subtitles | فرقتي من المفترض أن تغني على المنصة بعد خمسة دقائق . و قد فقدنا المغني الرئيسي |
| Cuma günü grubumla sahneye çıkacağız. Bir ara uğrasana. | Open Subtitles | هاي , فرقتي الموسيقيه تعزف هذه الجمعه يجدر بك القدوم |
| Bu benim ekibim ve ortalığın kan gölüne dönmemesi için ne yapılması gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | تلكَ فرقتي و أعلمُ بالضبط ما نحتاجه لتجنّبِ حمّام دم. |
| Bu benim grubum değil bizim grubumuz. Hepimizin diyeceği var | Open Subtitles | هذه ليست فرقتي إنها فرقتنا كلنا لدينا رأي |
| İzci grubum. Bugün pazartesi. Pazartesi, çarşamba ve cumartesi izci geceleri. | Open Subtitles | فرقتي أنه يوم الإثنين والاربعاء والسبت أيام التجمع |
| Sadece bütün bunların müzik grubum sayesinde değil de metrodaki olay yüzünden olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنه حدث عن طريق ذلك، وليس عن طريق فرقتي |
| Buradayım çünkü favori grubum, Iron Maiden bizi Somewhere Back in Time dünya turunun ilk ayağını filme almamız için davet etti. | Open Subtitles | وأنا هنا لأن فرقتي المفضلة. آیوب مایدن. وقد دعانا |
| grup kuruyorum. Klavyede lazımsın. | Open Subtitles | أريد أن أبدا فرقتي الخاصة بي و أريدك أن تقوم بالعزف لي |
| Bir hafta sonra lise 3'lerin mezuniyet balosu ve en sevdiğim grup gelemiyor. | Open Subtitles | الحفلة الراقصة بعد أسبوع و فرقتي المفضلة ألغت. |
| Bu New York'taki grup kaydımız. | Open Subtitles | مقطوعة رائعة قامت فرقتي بتسجيلها مؤخراً في نيو يورك. |
| Aynı seni benim Cover Grubumu* görmeye davet ettiğim zamanki gibi. | Open Subtitles | كثلك المرّة التي دعوتك فيها لرؤية واجهة فرقتي |
| Lee Shin, grubumu salona getireceğim bu yüzden oraya git ve bizi bekle. | Open Subtitles | سآخذ فرقتي إلى غرفة التدريب، أراك هناك إذن |
| Bir şirketin oltaya gelmesi için Grubumun menajeriymişim gibi yaptım. | Open Subtitles | تمكنت من إقناع أحدهم بالتظاهر بأنني مدير فرقتي الخاصة. |
| OST için müziği grubumla yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان تسجل فرقتي الاغاني التي سـ أؤلفها للمسلسل .. |
| ekibim hakkında söyleyeceklerinizi duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لأسمع ماذا ستقوله عن فرقتي |
| İş arkadaşlarım, yaylı sazlar grubumda viyola çalan ve tüm kitap klubü kankalarım. | Open Subtitles | زملائي في العمل, وعازف الكمان في فرقتي. وكل الذين في نادي الكتاب |
| - Peki en sevdiğim grubu nasıl öğrendin? | Open Subtitles | أذن، كيف علمت بشأن فرقتي الموسيقية المفضلة؟ |
| Yalnız Letterman'daki grubuma zamanın yetişmem lazım. | Open Subtitles | فقط على أن أخرج في الوقت المناسب لأكون مع فرقتي |
| Amigo takımım mağluplara çok tezahürat harcadı. | Open Subtitles | يخوض بعض المقابلات و فجأة يرث جين الروعة؟ حسناً , فرقتي للتشجيع أهدرت الكثير من النشاط على الخاسرين |
| Sadece grubun menajerine gösteririm. | Open Subtitles | شيء يمكنني ان اريه فقط لمدير فرقتي |
| Bu benim grubumdu. | Open Subtitles | كانت هذه فرقتي |
| Ortalık sakinleşince, ekibimden dört adamın hendekte yattıklarını gördüm. | Open Subtitles | عندما إنقشع الدخان أربعه من فرقتي ماتوا بحفره |
| Hatırlıyorum da bütün erkek arkadaşlarım onun garnizondaki en sevimli kız olduğunu düşünüyorlardı. | Open Subtitles | أتذكّر أن جميع جنود فرقتي رأوها أجمل فتاة في الحامية |