| Kuzeye kaçtı ve bize sığındı. | Open Subtitles | لقد فرّت شمالاً وجاءت إلينا مِن أجل المأوى. | 
| Bir Karanlık Rahibesi parşömeni alıp kaçtı üstelik aramızda saatlerce yol farkı var ve sen buna talih diyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | راهبة ظلمة فرّت باللـّفيفة و تمتطي حصاناًَ ، و تدعو ذلك إبتاسمة حظ؟ | 
| O, masamın üstünde duran portrenin arkasında. Ama o kaçtı. Bu kötü kız benimle oyun oynuyor. | Open Subtitles | كانت خلف الصورة في أقصى مكتبي لكنها فرّت ، تلك العاهرة المعتوهة تعبث بي | 
| Ama şu anda, kaçmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | لكن هذه المرة، يبدو أنها قد فرّت | 
| Onu da öldürmeye çalışmış ama Julie kaçmış. | Open Subtitles | حاول أن يقتلها بيد أنّها فرّت | 
| Görünen o ki, herkes asil prensesin nereye kaçtığını bilmek istiyor ama onu zamanında bulabilecekler mi acaba? | Open Subtitles | يبدو أن الجميع يود معرفة... المكان الذي فرّت إليه العروس الملكية، لكن هل سيجدونها في الوقت المناسب؟ | 
| Evleneceği kadın düğün gününde kaçan biri olarak endişelenmene gerek yok derim. | Open Subtitles | إسمعي ، بصفتي الشخص الذي فرّت منه زوجته بشبه زفافي يمكن أن أقول لكِ ، أنكِ بخير | 
| Ya içlerinden biri bir şekilde kaçtıysa? | Open Subtitles | ماذا لو أنّ إحداهنّ فرّت بطريقة ما و... و... | 
| Beyaz tenli, kahverengi saçlı bir kadın yangın merdiveninden kaçtı. | Open Subtitles | أنثى بيضاء، ذات شعر بُنّي، فرّت من سلّم النجاة الجنوب غربي. | 
| Annemiz bizi bir sarhoşla baş başa bırakıp kaçtı. | Open Subtitles | ،أمنا، فرّت من المنزل وتركتنا مع رجل سكّير | 
| Başka birisinin malına verdiği zarar karşılığı hiçbir sorumluluk almadı, ve bir suçluymuş gibi oradan kaçtı. | Open Subtitles | لم تتحمّل مسؤولية إلحاق الضرر بملكية غريب... ثم فرّت كالمجرمين... | 
| İçlerinden biri suyun oradaki bir grup köleyle birlikte kaçtı. | Open Subtitles | فرّت إحداهنّ... برفقة زمرة من العبيد عند المسقى | 
| Igraine kaçtı. Bir muhafızı öldürmüş. Biz konuşurken Camelot'a dönüş yolundadır. | Open Subtitles | (إيغرين) فرّت قاتلةً الحارّس يبدو أنّها في طريقها إلى "كاميلوت" الآن | 
| Kimseye bir şey söylemeden kendi düğününden kaçtı bu yüzden onu bulmamız ve iyi olduğundan emin olmamız gerek. | Open Subtitles | لقد فرّت من حفل زفافها... بدون إخبار أحد، وعلينا إيجادها... | 
| Cihatçılar gitti. IŞİD şimdilik kaçtı. | Open Subtitles | .لقد رحل المجاهدون منظمة "داعش" فرّت الآن | 
| O senin içkinden kaçtı. | Open Subtitles | فرّت من إدمانك للشراب. | 
| Louison çalmış. Gustav diye bir gardiyanla kaçmış. | Open Subtitles | (لوسون ) سرقتها لقد فرّت مع حارسها السويسري | 
| Çoktan kaçmış olmalı. | Open Subtitles | يبدو أنها فرّت منذ مدة طويلة | 
| Trudy Walker kız arkadaşınıza vermiş ve kız arkadaşınız kaçmış. | Open Subtitles | (ترودي ووكر) أعطته لصديقتك والتي قد فرّت الآن | 
| Kendisinin Tarafsız Bölge'ye kaçtığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نظنها فرّت إلى المنطقة المحايدة؟ | 
| Polis, Strangnas bölgesindeki kır evinde yaşanan silahlı çatışmadan sonra olay yerinden motosiklet ile kaçan 28 yaşındaki kadını henüz bulamadığını bildirdi. | Open Subtitles | بلغتنا الشرطة أنّها لم تقبض علىالمرأةذاتالـ 28سنة، بعد حادثة إطلاق النار في منطقة الأكواخ فرّت من مكان الحادث على دراجة نارية | 
| Büyükannemin parasını ödediği rehabilitasyondan kaçtığından beri neredeyse bir yıldır, ondan haber alan yok. | Open Subtitles | لم يتقصى أحد أخبارها منذ سنه مضت منذ فرّت منهم |