| Bu yüzden de senin ofisimiz için sağlık sigortası planı seçmene ve sonra bunu çalışma arkadaşlarına açıklamana izin vereceğim. | Open Subtitles | لذا فسأدعك تختار خطة تأمين صحي لمكتبنا ثم تشرحها |
| Buraya kendi ayağıyla gelip her şeyi kendi ağzıyla itiraf ettiği için bu kez gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | قالت الحقيقة لجميع الموجودين بنفســها لذا فسأدعك هذه المرة |
| - Eğer bizi dışarı çıkarırsan, kız kardeşimle çıkmana izin vereceğim. | Open Subtitles | إذا دعوتنا نخرج فسأدعك تخرج مع أختى |
| Eğer o telefonu bulursan, araba kullanmana izin vereceğim. | Open Subtitles | إذا وجدت ذلك الهاتف فسأدعك تقود |
| Gitmeliyim, seni burada bırakacağım. | Open Subtitles | حسناً، علي الذهاب إلى العمل فسأدعك هنا الآن، حسناً؟ |
| Ve eğer cevabın hayır olursa seni sonuna kadar rahat bırakacağım. | Open Subtitles | وإذا كان جوابك بالرفض... فسأدعك وشأنك إلى الأبد. |
| Bunu yapmana izin vereceğim. | Open Subtitles | فسأدعك تحظى بها |
| Her şeyin tadına bakarsan seni rahat bırakacağım. | Open Subtitles | إن تذوقت كل شيء فسأدعك وشأنك. |