"فسأموت" - Translation from Arabic to Turkish

• öleceğim
• ölürdüm
• edersem

Beni stabil tutuyor ama kalbimi geri alamazsam öleceğim.
حافظت على استقرار حالتي، لكن إن لم أستعد قلبي فسأموت.

Birgün bana kalp krizi geçirteceksin ve öleceğim.
إن سببت لي صدمة قلبية يومًا ما .. فسأموت حينها

Buradan ancak cesedin çürüdüğünde çıkabileceğini bilerek huzur içinde öleceğim.
فسأموت مُطمئناً أنّهم لن يطلقوا سراحكَ سوى جثماناً مُتعفّناً.

Öleceksem eğer gazap yolunda tarihe geçerek öleceğim.
إن كنت سأموت، فسأموت .موتًا مُبجلًا في طريق الغضب

Senin iş konuşmalarının beş dakika sürdüğünü duysam, düşüp ölürdüm herhalde.
إذا سمعت بأنك أستمريت بكلام العمل لأكثر من خمس دقائق فسأموت

Ama bu şekilde düşünmeye devam edersem ölmemin kaçınılmaz olduğunu anladım.
لكن، إذا واصلتُ الشعور هكذا فسأموت يوماً ما بلا شكّ

Akciğer hastalığından değil, kötü muhabbetten öleceğim. Tamam.
إذا لم أمت بالمرض الرئوي فسأموت بسبب الحوارات المملة.

Ölürsem, savaşırken öleceğim kaçarken değil.
لو انني سأموت فسأموت محاربا ليس فارا

Tamam eğer cihazı etkisiz hale getirmezsen ben öleceğim ve senin nadir eşyan gidecek.
حسنٌ... إن لم تبطل هذه القنبلة، فسأموت. ما يعني أن سلعتك النادرة سترحل.

Oyunda ölürsem gerçek hayatta da öleceğim!
إذا مِتُّ داخل اللعبة ! فسأموت في العالم الحقيقيّ

Eğer öleceksem yapmak için doğduğum şeyi yaparken öleceğim.
إذا كنت سأموت, فسأموت وانا افعل ما ولدت لأفعله هذه هي!

Öleceksem eğer gazap yolunda tarihe geçerek öleceğim.
إنْ كان لا مناص مِن الموت... فسأموت ميتة تاريخيّة على درب الغضب

- Eğer bunu yaparsan ben de öleceğim.
لو فعلتَ هذا فسأموت نحن خالدون

Yaşadığım sürece, eğer Gerard'ı sarı taytla görmezsem mutlu öleceğim.
إذا لم أر (جيرارد) في البدلة الصفراء ثانيةً فسأموت سعيداً بعد عمر طويل

Hm, Eğer ben Patroclus isem, ilk ben öleceğim demektir.
،(حسنًا، إذا كنت أنا (باتروكلوس فسأموت أولا

- Yani ameliyat olmazsam, öleceğim.
-إذا إن لم نجري العملية فسأموت

Size yardım edersem, öleceğim.
إن ساعدتكم فسأموت

15 dakika içinde hastaneye gitmezsem bebeğimle birlikte öleceğim. Lütfen!
فسأموت وسيموت جنيني، أرجوكِ

Çok yumuşacık. Heyecandan öleceğim.
اذا لم أحصل عليها فسأموت

Ömrümün geri kalanı da bunun gibi geçse mutlu bir adam olarak ölürdüm herhalde.
لو أن باقى أيامى تكون كذلك ، فسأموت كرجل سعيد

Şu an gerçekten ölecek olsaydım mutlu bir vampir olarak ölürdüm.
إذا ما إضطررت لملاقاة الموت الحقيقي في هذه اللحظة، فسأموت كمصاصة دماء سعيدة.

Uygun bir konak bulmadan Olivia'nın beynini terk edersem ölürüm.
إن رحلت عن دماغ (أوليفيا) الآن بدون مسكن مناسب، فسأموت