| Dünyayı daha güvenli şekilde sana bırakmak istiyordum ama başarısız oldum. | Open Subtitles | لقد آردتُ جعل العالمُ مكاناً آمناً لكَ. ولكننى فشلتُ فى هذا. |
| Ancak ilgini çekmekte başarısız olduysam elbette bu aramayı görmezden gelebilirsin. | Open Subtitles | لكن إن فشلتُ في إثارة اهتمامك، فاعتبر هذه المكالمة لم تكُن. |
| Ama ben seni korumakta başarısız olduğum için beni cezalandırdığından endişeleniyorum. | Open Subtitles | لكنني قلقة أنكَ ربما تعاقبني لأنني فشلتُ في حمايتك |
| Hayatım boyunca yapmaya uğraştığım tek şeyde başarısız oldum. | Open Subtitles | لقد فشلتُ في الشيء الوحيد الذي قضيتُ حياتي أعيش لأجله |
| Kesinlikle haklısın. Denedim, başaramadım. | Open Subtitles | . أنت مُحق تماماً حاولت و فشلتُ |
| Onu öldürmeye çalıştım ama başaramadım. | Open Subtitles | حاولتٌ قتلهُ لكنني فشلتُ |
| Müdahale nedeniyle Kritik bir test sürüşünden sonra başarısız olduğunda bile, | Open Subtitles | وحتى بعد أن فشلتُ في تخطي شوط اختبار حاسم جداً بسبب التدخل، |
| Dünyayı daha güvenli şekilde sana bırakmak istiyordum ama başarısız oldum. | Open Subtitles | وددتُ أن أترك العالم آمنًا لكَ، لكنّي فشلتُ. |
| O gün yoldaşlarımla aramdaki bağa güvenip başarısız oldum. | Open Subtitles | لذلك أنا قد فشلت ،لقد تعلّقتُ برفاقي و علاقاتي بهم و فشلتُ |
| Durumun kontrolünde başarısız olduğum için sorumluluğu almalıyım. | Open Subtitles | بما أنني فشلتُ في التحكـُّم في الموقف فالشخص المسؤول هو أنا |
| Onu hep mutlu edeceğime dair verdiğim sözü tutma da başarısız oldum ve kızımın yüzündeki gülümsemeyi sürdürmede de. | Open Subtitles | لقد فشلتُ في الحفاظ على وعدي لابقائها سعيدة دائمًا . و الحفاظ على إبتسامة طفلتي.. |
| Ama neyse ki benim başarısız mülakatımdan bu yana bellerde fazla değişim olmadı. | Open Subtitles | ولكن حمداً لله، آلام الظّهر لم تتغير كثيراً منذ أن حضرتُ آخر مجلس للأطلباء الذّي فشلتُ فيه. |
| Kraliçe'nin onları saklayabileceği aklıma gelen her yeri aradım ve tam anlamı ile başarısız oldum. | Open Subtitles | بحثتُ في كلّ مكان خطر على بالي و يمكن للملكة أنْ تخبّئهم فيه و فشلتُ فشلاً ذريعاً |
| Bu kez başarısız olursam bir daha hiç dönemeyebilirim. | Open Subtitles | إذا فشلتُ هذه المرة، قدْ لا أعودُ أبدًا. |
| Fakat mükemmel bir öğretmenim ve bugün başarısız oldum. | Open Subtitles | لكنّي معلّم ممتاز و اليوم فشلتُ بشكل كامل |
| Tekrar başarısız olursam, ikisini birden alabilirsiniz. | Open Subtitles | إن فشلتُ ثانيةً، فيمكنك أخذهما معاً |
| Fakat görünen o ki, dünkü tuvalet kardeşliğinde başarısız olmuşum. | Open Subtitles | أعني، يجبُ علي دخول الحمام، ولكن على مايبدو بأني فشلتُ في إختبارتِ البارحة لمنصبِ "مرافقة الذهاب للحمام" |
| Ama öldürme işinde başarısız olursam, cezası ölüm olacaktır. | Open Subtitles | "لكن إذا فشلتُ في قتله فعقابي سيكون، الموت" |
| Ben başaramadım. | Open Subtitles | لقد فشلتُ في اختباري |
| En önemli dersi vermeyi başaramadım ona. | Open Subtitles | لقد فشلتُ فى تعلميه أهم درس. |