"فصله" - Translation from Arabic to Turkish

• kovmak
• kovuldu
• sınıfta
• kovulmuş
• atıldı
• atılmış
• sınıfında
• Sınıfının
• Sınıfı
• görevden
• uzaklaştırma
• kovulmuştu

Üç yıldır kovmak istediğini...
لقد قال إنهم كانوا يحاولون فصله لثلاث سنوات

FBI'a konuşmayacağı için Mitchell tarafından kovuldu.
كان ميتشل رئيس اللجنة قد فصله بعد أن رفض الحديث مع المباحث الفيدرالية

Tamam. Bana ilk söyledikleri şey herkesin sınıfta olup olmadığını kontrol etmem.
حسناً ، أول ما أمروني به هو التأكد أن كل واحد في فصله الصحيح

Erkek arkadaın işsiz. İşini kaybetmiş. Birkaç gün önce kovulmuş.
صديقكِ أصبح عاطلاً، فقد وظيفته لقد تم فصله قبل أيام

Tıp akademisinden atıldı. 9 ay boyunca benimle uğraştı. Yaklaşamadım bile.
تم فصله من كليه الطب وبعد 9 اشهر بدأ جرائمه لم يستطع احد القبض عليه

Altı ay önce kovulmuş ve üç ay önce dairesinden atılmış şimdiki adresi bilinmiyor.
تم فصله قبل ستة أشهر طرد من شقته قبل 3 أشهر، العنوان الحالي...

Eğer sınıfında kimlerin içtiğini söylerse onu bırakacağımı söyledim.
ثم وعدته إن أخبرنا من الذى كان يدخن فى فصله , سنتركه يذهب

- Sınıfının en akıllısı.
ويقول أساتذته انه ذكى في فصله.

Bir saat sonra psikoloji profesörüyle görüşmem var ama Sınıfı doluymuş.
فصله في مادة علم النفس مليء، لكن إذا قبلني،

Benim görüşüme göre sizin bırakılmanız gerektiğini düşünen yargıç görevden alındı.
القاضي الذي إعتَقدَ بأنه يجب أن تتحرروا قد تم فصله

Okuldan uzaklaştırma almış... okul malına zarar vermekten.
تم فصله مؤقتاً من المدرسة لإفساده ممتلكات المدرسة

Şirketin bütünlüğünü korumak için onu kovmak gerekli bir hamle gibi gözükecek.
إنه فصله سيكون خطوة شريفة من شركة تضحي بنسب المشاهدة من أجل سمعتها.

- Onu kovmak zorunda kaldım.
-كان علي فصله

İşten kovuldu,hakkında davalar açıldı kefalet izni yok.
حسناً ، لقد تم فصله من عمله ويتم الآن رفع قضية عليه لقد خرج بكفالة إحساسي يقول بأنه في مكان ما يحامي

İspanyolca derslerini takip ediyordum ama hoca kovuldu.
أردت أن أتعلم الأسبانية ولكن المعلم قد تم فصله

Dershanede ve sınıfta bir numara olan bir oğla sahip oldukları için, annem, Okul Aile Birliği başkanı olmanın cefasına katlanmalı.
حسنا , إن ثمن الحصول على فتى و الذي هو الأول على فصله و الممثل له لذا كان على أمي تحمل أعباء كونها رئيسة جمعية أباء التلاميذ

atıldı veya sınıfta kaldı.
ريان فيليبس تم فصله

Müvekkilimiz tarafından kovulmuş, sonrasında ise üçüncü parti için çalışıyor.
موكلنا فصله من عمله ويعمل لحساب الحزب الثالث

- J.P. Oliver'dan kovulmuş. - Kovulmadım. İşi bıraktım!
-لقد تم فصله من ج،ب أوليفر لم أفصل، انا أستغلت

Jim yarım dönemlik uluslararası eğitim programından atılmış.
جيم، تم طرده من فصله الدراسي بالخارج

sınıfında ucu açık kablo filan yokmuş, yakınlarında güç kaynağı da yokmuş.
لم تكن هناك أية أسلاك في قاعة فصله الدراسي

Sınıfının iyisi, hatta en iyisi.
الأول في فصله , حياته الزوجية متقلبة

Düşünsene. Sınıfı kurban seçme pazarı gibi.
فكّري بالأمر، فصله التعليميّ هو متجر تسويقيّ للضحايا.

O burada yokkende görevden alabilirim. Burda olsa bile..
يمكنني فصله في غيابه وحتى لو هو هنا.

Langlois, hükümet tarafından kovulmuştu.
. لونجريس تم فصله عن طريق الحكومة