| Kendi kendime sadece bir bölüm okuyacağım demiştim ve bu dört bölüm önceydi. | Open Subtitles | لقد قلت لنفسي اني سوف اقرأ فصل واحد وهذا كان قبل اربعه فصول |
| Ödevi neredeyse bitirdim. Sadece çok az bir bölüm kaldı. | Open Subtitles | لقد أنهيت أغلب واجبي المدرسي لم يتبقى لي سوى فصل واحد |
| Sizin hikayenizin tamamen aynı, sadece bir bölüm rötarlı. | Open Subtitles | إنها بالضبط مثل قصتك فقط فصل واحد وراء |
| Bir dönemde iki ihtar almak Eastwood'da duyulmuş bir şey değil. | Open Subtitles | توقيفين في فصل واحد لم أسمع بهذا من قبل في مدرسة إيستوود |
| bir sömestr bile dayanamazdın. | Open Subtitles | لم تتمكن من اجتياز فصل واحد |
| Sana en çok ihityacım olana zaman hasat. Sedece bir mevsim daha. | Open Subtitles | الحصاد عندما احتاجك كثيرا فقط فصل واحد |
| - Bir gecede yapabilirim. - Bu bir bölüm. | Open Subtitles | يمكنني فعلها في ليلة واحدة - هذا فصل واحد - |
| Hadi bakalım, sadece bir bölüm kaldı. | Open Subtitles | ... إذاً الآن هناك فصل واحد لننجزه |
| Evet ama o bir bölüm. | Open Subtitles | أجل. لكن ذلك فصل واحد فقط |
| Vay anasını! İbiza'da bir gece ısmarladık da bize ne verdin? - "Fırtınanın Gelişi" kitabında bir bölüm mü? | Open Subtitles | يا إلهي، ليلة واحدة في (إيبيزا) وجلّ ما أحصل عليه فصل واحد في كتاب "سقوط (ستورم)"؟ |
| Lütfen anne, sadece bir bölüm. | Open Subtitles | ارجوك امي فصل واحد فحسب |
| - Sadece bir bölüm. | Open Subtitles | إنّه فصل واحد فحسب |
| bir bölüm ilgiyi götürür. | Open Subtitles | فصل واحد أكثر من كافي |
| Bir monologda Ahab, Shakespeare tarzında Moby Dick'e meydan okuyor: “Sana yuvarlandığım zaman, tamamen yok ediyor ama fetih etmiyorsun balina; sonuna kadar seninle boğuşuyorum; cehennemin kalbinden sana saplıyorum; Nefret uğruna son nefesimi sana tükürüyorum. ” bir bölüm, Pequod’un çok etnikli gruptan oluşan ekip üyelerinin bireysel ve koro olarak söze karıştığı bir senaryo olarak yazılmıştır. | TED | في أدب المونولوج يتحدى آخاب موبي ديك بأسلوب شكسبير: "إنّني أتدحرج باتجاهك، أنت هالكٌ لكنك حوت لا يقهر؛ لآخر رمق سأصارعك؛ من قلب الجحيم سأطعنك؛ بسبب كراهيتك سأنفث إليك آخر أنفاسي." كُتبَ فصل واحد كمسرحية، حيث يتدخل أعضاء طاقم سفينة بيكود مختلفو الأعراق فرادى أو كجوقة. |
| - bir bölüm daha. | Open Subtitles | - فصل واحد أكثر من ذلك. |
| Bir dakika. Bir dönemde bes kredi mi? | Open Subtitles | مهلاً 5 مواد في فصل واحد |
| - Sadece bir sömestr kaldın. | Open Subtitles | -تبقى لك فصل واحد فقط؟ . |
| Alt tarafı bir sömestr. | Open Subtitles | إنه فصل واحد. |
| -Bak, sadece bir mevsim daha. -Ya ya, Biggs ve Tank giderken de söylediğin buydu. | Open Subtitles | أنظر, فصل واحد فقط - نعم، أنت قلت ذلك عندما - رحل بيجز و تانك |