"فضّي" - Translation from Arabic to Turkish

• gümüş

Ve bir kaç şişe. Bir kaç lamba. Çok güzel gümüş bir çerçeve.
وبَعْض الزجاجات,وزوجِ مصابيح بإطار فضّي لطيف

Bu görevden bir gümüş Yıldız alabiliriz.
لربّما يحصل على نجم فضّي خارج هذه الدورية لحد الآن.

Aslında bende gümüş ay ışığı altında yürümeyi severim.
وأنا أيضاً أستمتع بالمشي وضوء القمر فضّي

Yaşanan tüm tatsızlıklar için özür diliyorum. Gerçek bir Targaryen'in gümüş saçı!
أعتذر عن كل ذلك البغض، شعرٌ فضّي لتارغاريّة أصيلة.

İlk gümüş ok ucunu onilerden birini öldürmek için kullandı.
لقد استخدمت أول رأس سهم فضّي لقتل واحد من الـ"أوني".

Çünkü ben o gece gördüğün kız değilim, ve gümüş bir elbisem bile yok.
لأنني لست الفتاة التي رأيتها تلك الليلة وأنا لا أملك فستاناً فضّي.

Altın bir kulağım, gümüş dilim ve bir çift pirinç taşağım vardı.
كان لي أذنٌ ذهبية , و لسان فضّي و زوجين من الكُرات النحاسيه

Bir keresinde sevdiğimi söylemiştim, ama sonrasında, gümüş tabak içinde aldım.
،أنا ذكرت أنّني أحب شيئاً ما ذات مرّة ...الشيء القادم أنا أعرف لقد حصلت عليه في طبق فضّي

Ayrıca bu sabah gümüş bir para buldum.
بالإضافة, هذا الصباح وجدت دولار فضّي

İtiraf ediyorum, ben senin gümüş zırhlı yakışıklı prensinim.
وسوف أبدو كفارس لامع بدرع فضّي

Evet, yelkenli şeklinde gümüş bir anahtarlık.
أجل، ماسك مفاتيح فضّي على شكل قارب.

"Cennetvari bir bakire gümüş kaseyle su doldurmakta!
"عذراءٌ منزّهةٌ تغرف الماء بوعاءٍ فضّي!"

Koyun kanına batırılmış gümüş bıçakla, evet.
أجل، بنصل فضّي مغموس في دماء حمل

Bir kovboy çizmesinin gümüş ucu.
هو a رأس فضّي مِنْ a صندوق راعيِ بقر.

- Üzerinde gümüş dolar var mı acaba?
-ليس لديك دولار فضّي أليس كذلك؟

Toz mavi, gümüş tavanlı.
لونها أزرق فاتح و سقفها فضّي

Ne güzel bir gümüş kılıçmış bu.
يا له من سيف فضّي جميل.

Magazin tipi, Revere 8 Model 40, B kamera gümüş rengi Capri K-25 model Keystone kamera oyuk saplı tıraş fırçası, yenebilir gümüş varak üzerinde şifreli Cipher tablolarının tüm seti ve özel fotoğraf ekipmanları.
كاميرا نوع (بي - ريفيير8) مشط ب40 طلقة (كيستون كابري، كاي-25)، فضّي

YAKUT GÜNEŞ, gümüş AY
- بعنوان (شمس حمراء وقمر فضّي" _BAR_ _BAR_

Bu akşam gümüş tuna'ya giriyoruz.
- سمك تونا فضّي اللّيلة.