| Onu emniyetli bir şekilde indirmek için Yaptığım şey, kar içerisinde delik açmak, oraya oturmak ve kendimi emniyete almaktı. | Open Subtitles | حقا لوضع ركيزة لأنزاله منها أمر محير ما فعلتة هو قطع جزء من الثلج و الجلوس به و أدعم نفسي |
| Ailem, Yaptığım şeyleri neden yaptığımı anlamakta zorlanıyordu. | Open Subtitles | عائلتي لديها مشكلة في فهم لماذا فعلت ما فعلتة |
| Ziva'dan haber alamıyoruz. Gibbs, tek Yaptığım takımına Cruz'un yerini bildirmekti. | Open Subtitles | كل ما فعلتة هو تزويد جيبز كروزفريقكبموقع |
| yaptığın birşey olabilir, yapmadığın birşey söylediğin birşey olabilir, söylemediğin birşey. | Open Subtitles | يمكن يكون شيء فعلتة , و يمكن يكون شي لم تفعلة شيء قلتة , شيء لم تقولة |
| Hayatım, yaptığın için minnettar olmama müsade et, tutamayacağın sözler vermeden... | Open Subtitles | عزيزي ، دعني أكون شاكرة لما فعلتة بدون صنع وعود لا يمكنكَ أن تصونها. |
| Sana ne düşündüğünü, ne yaptığımı sandığını ve niye yaptığımı sandığını anlattı. | Open Subtitles | لقد أخبرتك ما الذى تعتقد إننى فعلتة ولما فعلت ذلك |
| Sadece benim güzel ve zeki Sofie'me yaptıklarından dolayı kalbim acıyor. | Open Subtitles | ما عدا قلبى الذى يتوجع مما فعلتة مع جميلتى صوفى |
| Yaptığım tek şey bir iş teklif etmekti. | Open Subtitles | الشىء الوحيدة الى فعلتة لة هو اننى عرضتك علية وظيفة |
| İki hafta önce Yaptığım şeyi tekrar yaptığımın farkında mısın? | Open Subtitles | هل تُدركين ان ما افعلة بالضبط هو ما فعلتة منذ اسبوعان مضو ؟ |
| Başıma gelebilecek en kötü şey: Elimin uyuşması veya kucağıma kahve dökmek. Yaptığım en tehlikeli şey: | Open Subtitles | اثناء تناولي القهوة في النفق اخطر شي فعلتة هو القيادة على الطريق السريع |
| Sadece bilmeni istiyorum, Yaptığım her şey senin ve kardeşlerin içindi. | Open Subtitles | أردتك أن تعلم فحسب أن كل شيء فعلتة كان لأجلك ولأجل إخوتك |
| Gerçeği, o benim oğlum ve tüm Yaptığım onu hayal kırıklığına uğratmak. | Open Subtitles | الحقيقة انة ابنى وكل ما فعلتة هو تخييب ظنة |
| Benim tek Yaptığım firar etmekti. | Open Subtitles | كل ما فعلتة هو الهروب من معسكر السجن |
| Yaptığım, esir kampından kaçmak. | Open Subtitles | كل ما فعلتة هو الهروب من معسكر السجن |
| Söylediğin veya yaptığın hiçbir şey olanları değiştiremezdi. | Open Subtitles | لا شئ مما قلة أو فعلتة لا شئ كان سيغير ما حدث |
| O tünelden geçmezsen... yaptığın her şey, hiçbir şeye yaramayacak... hiçbir şeye! | Open Subtitles | دانى" إذا لم تذهب خلال ذلك النفق" كل شىء فعلتة سيكون بلا فائدة , بلا فائدة |
| Eğer bu tünelden geçemezsen, yaptığın her şey boşa gitmiş olacak. | Open Subtitles | دانى" إذا لم تذهب خلال ذلك النفق" كل شىء فعلتة سيكون بلا فائدة , بلا فائدة |
| yaptığın şey zamanın başlangıcından beri annelerin yaptığından farksız. | Open Subtitles | ما فعلته... ...لا يختلف عما فعلتة الأمهات منذ بداية الحياة. |
| Az önce yaptığın, harikaydı. | Open Subtitles | ديبرا , أنتظري مالذي فعلتة , ذالك رائع |
| Hayır, ancak beni öldürmeyerek kendi hayatını ortaya koyabilirdin ki yaptığın şey de buydu. | Open Subtitles | لا ، أنت ما كان يجب عليك أن تقتلنى ...... لأنك تستطيع أن تضحى بنفسك . وذلك ما انت فعلتة |
| Eş zamanlı olarak ne yaptığımı öğrenmek için sıkıntılı ve heyecanlıyım şu an. | Open Subtitles | ..يجب أن أقول أني بدأت أتشوق لمعرفة مالذي فعلتة |
| Benim için yaptıklarından sonra, en azından bunu yapabileyim. | Open Subtitles | بالإضافة إلى كل ما فعلتة لي هذا أقل ما يمكنني فعله |