"فعلت عندما" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaptığım
        
    • yaptığın
        
    • yaptınız
        
    Buradan çıkarken o tacı çantasına sokmak için yaptığım numara gibi. Open Subtitles كما فعلت عندما خدعتها اليوم بمغادرة القبو وأخذ التاج معها
    3. sınıftayken yaptığım gibi bir daha evden kaçmayacağıma dair sözleşme yazarsam işe yarayabilir. Open Subtitles كما فعلت عندما كنت في الصف الثالث وقعت عقدا لها بان لا اهرب من المنزل
    Bu gece, senin yaşında benim yaptığım gibi, sende şimdi uykuya dalacaksın. Open Subtitles الليلة ستخلد للنوم كما فعلت عندما كنت بعمرك
    Evet. Tıpkı maymunlar onu kaçırdığında yaptığın gibi, değil mi? Open Subtitles مثلما فعلت عندما أختطفته القرود,ألبي كذلك؟
    Yani geçen sefer yaptığın gibi beni uçur işte. Open Subtitles ارفعني مثلما فعلت عندما كنا نصور في الخارج
    Peki birilerini, dijital ekranda atlamak üzereyken gördüğünüzde ne yaptınız? Open Subtitles و ماذا فعلت عندما رَأيتَ في الشريط الرقمي شخصاًً يحاول الانتحار؟
    Meksika'ya gittiğimizde yaptığım gibi. Open Subtitles كما فعلت عندما قمنا بتلك الرحلة إلى المكسيك
    Sıkıcı bir toplantıdan çıkmak istediğimde benim yaptığım gibi. Open Subtitles كما فعلت عندما أردت أن أخرج من ذلك الاجتماع الممل
    Sohbet etmek için de katılman gerekir, çocukken benim yaptığım gibi çekilmek ve dersi zor yoldan öğrenip geri dönmek zorunda kalmak değil. TED ومن أجل الحصول على مناقشة، يجب أن تشارك برأيك، لا أن تنسحب مثلما فعلت عندما كنت صغيرة، ثم تتعلم الدرس بالطريقة الصعبة ومن ثم تعود مرة أخرى،
    Bu gibi alanlarda büyüyen insanların benim küçük bir kızken yaptığım gibi ağaçlara tırmanma ve ağaçlarla ve ormanlarla bir ilişki geliştirme fırsatı olmadı. TED الناس الذين نشأوا في مكان مثل هذا لم يكن لديهم الفرصة لتسلق الأشجار ليقيموا علاقة مع الأشجار والغابات ، كما فعلت عندما كنت فتاة صغيرة.
    Ve biliyoruz ki, balinalar daha yüksek sesler çıkararak gürültüyü kompanze edebilirler, o gemi sesi geldiğinde benim yaptığım gibi, sessizliği bekleyerek ve gürültü bandından çıkmak için kayarak TED وقد علمنا ان الحيتان يمكنها تلافي مشكلة الضجيج اما برفع صوتها كما فعلت عندما عرضت صوت السفينة او بالانتظار حتى انخفاض الضوضاء او بتعير حدة صوتها وتردده لكي يصبح اعلى من تردد الضجيج
    Ayakkabılarını getirdiğimde, özür dilemeye gelmiştim seninle Mabula'da tanıştığımda yaptığım şeyler için. Open Subtitles عندما احضرت لك حذائك، جئت للاعتذار... ... لأشياء غبية فعلت عندما التقيت بك في مابولا.
    Söylediklerinde yaptığım ilk şey neydi biliyor musunuz? Open Subtitles أتعرف أول ما فعلت عندما أخبروني؟
    Tıpkı bir evsizken yaptığım gibi. Open Subtitles مثلما فعلت عندما كنت رجلاً مشرداً
    Havuzum için yaptığın gibi neden polisleri arayıp beni şikayet etmiyorsun? Open Subtitles لما لاتطلبي لي الشرطة فقط مثلما فعلت عندما حاولت ان اعمل هذا المسبح ؟
    Tıpkı ben küçükken yaptığın gibi... yine eline yazmışsın. Open Subtitles لا يزال يكتب على يدك، مثلما فعلت عندما كنت صغيرا.
    Son seferinde yaptığın gibi Jessica'nın senin yerine savaşmasına izin mi vereceksin yoksa bölge savcısının ofisinden ayrıldığın gibi kaçacak mısın? Open Subtitles ستدع جيسكا ان تقوم بالمنازلة عنك كما فعلت في المرة السابقة او ستقوم بالهرب كما فعلت عندما كنت في مكتب المدعي العام؟
    Seni savunurken yaptığın gibi beni kendine inandır. Open Subtitles اجعلنى اصدقك مثلما فعلت عندما دافعت عنك
    Lekeyi incelerken ne yaptınız? Open Subtitles ماذا فعلت عندما شاهدت هذه البقعة ؟ سألت الآنسة بوردن عنها
    - Bunu duyduğunuzda ne yaptınız? Open Subtitles وماذا فعلت عندما سمعتَ بهذا الخبر؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more