| Babamı, senin için yaptıklarından sonra bırakıp gidecek misin? | Open Subtitles | اترك شركة والدى ؟ ؟ بعد كل ما فعله من اجلى ؟ |
| İstediklerimiz ve hayatta kalmak için yapmak zorunda olduklarımız genelde örtüşmüyor. | Open Subtitles | مانرغبه وما يجب علينا فعله من اجل البقاء دائما مختلفان |
| Sizin için yaptığı herşeyi yapabileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد ان بإمكاني فعل كل شيء فعله من أجلكم |
| Senin için yapacak bir şey bulacağım... | Open Subtitles | وسأفكّر مليًّا* *فيما بوسعي فعله من أجلك |
| Senin için yapmaya çalıştıklarımın bok kadar değeri yokmuş gibi. | Open Subtitles | أتتنكّر لي بعد كل ما حاولت فعله من أجلك؟ |
| Merhaba sarışın, senin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | اهلا ايتها الشقراء،هل يوجد اي شئ استطيع فعله من اجلك؟ |
| Hapse girdikten sonra yapacak bir şeyiniz kalmaz. | Open Subtitles | ما من شيء تستطِع فعله من خلف قضبان زنزانة السجن. |
| Sadece sizin için yapabileceğimiz bir şey olup olmadığını öğrenmek için uğradık. | Open Subtitles | كنا في الجوار. تساءلنا إن كان ثمة ما بوسعنا فعله من أجلكِ. |
| Canım benim, bizim... senin için yapabileceğimiz bir şey var mı? | Open Subtitles | يا حُبّي، هل... هل هُنالك أيّ شيء يُمكننا فعله من أجلكِ؟ |
| O da aklıma geldi ama benim için yaptıklarından sonra, ondan borç istemem, kendimi kötü hissettirirdi. | Open Subtitles | حسناً، فكرت في هذا، لكن بعد كل ما فعله من أجلي أشعر بالخوف بطلبي قرض منه |
| Bizim için yaptıklarından sonra onu duvara dayayıp vuracaklardır. | Open Subtitles | سيضعونه أمام جدار ويردونه بعد كل ما فعله من أجلنا |
| Bizim için yaptıklarından sonra ona sırt dönmek mi doğru? | Open Subtitles | تدير ظهرك لشخص بعد كل ما فعله من أجلنا |
| Hepimiz için yapmak zorunda olduğum şeyi yaptım. | Open Subtitles | أنا فعلت ما عليّ فعله من اجلنا جميعاً |
| Gitmeden evvel sizin için yapmak istediğim bir şey var. | Open Subtitles | قبل أن تغادر يوجد شيء أريد فعله من أجلك |
| Benim için yaptığı her şeyi düşündüğümde fikirlerimi değiştiriyor. | Open Subtitles | عندما أفكر فى كل ما فعله من أجلى يوشك مخى على الإنفجار |
| Benim için yaptığı her şey tamamen kitaplardan çıktı. | Open Subtitles | كُلّ ما فعله من أجلي كان غير رسمي كُلّياً |
| Senin için yapacak bir şey bulacağım... | Open Subtitles | وسأفكّر مليًّا* *فيما بوسعي فعله من أجلك |
| Senin için yapacak bir şey bulacağım... | Open Subtitles | وسأفكّر مليًّا* *فيما بوسعي فعله من أجلك |
| Belki de onun için yapmaya çalıştığın şeyleri görüyorum, ona yardım etme çabanı ve bana bunu kimsenin yaptığını hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لعلي رأيت ما كنت تحاول فعله من أجلها تحاول مساعدتها ولا أعرف أحداً قد يفعل ذلك معي |
| Bak, Anne... benim için yapmaya çalıştığın herşey için sana minnettarım... ve basketbolu her gün özlüyorum... ama yarı yolda bırakmak... hiç yapamayacak olmaktan daha iyidir. | Open Subtitles | انظري يا امي انا اقدر كل ما تحاولين فعله من اجلي وانا افتقد كرة السلة كل يوم |
| Yardım edebilmemin bir yolu varsa senin için ya da onlar için yapabileceğim bir şey varsa, burada olduğumu bilmelisin. | Open Subtitles | لو كان يمكنني المساعدة بأي طريقة لو كان هناك أي شيء يمكنني فعله من أجلك أو من أجلهم، أنا هنا |
| Senin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | .لا أعرف هل هناك ما أستطيع فعله من أجلك؟ |
| Buradan senin için yapabileceğimiz başka bir şey var mı? | Open Subtitles | أمن شيء آخر يمكننا فعله من هنا؟ |