| Haklı sebepler için yanlış şeyler yapmayı durdurmada anlaşabilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا أن نتفق فقط على التوقف عن فعل الأشياء خاطئة وذلك لأسباب جيدة؟ |
| Şimdiden gereksiz şeyler yapmayı bırak. | Open Subtitles | توقف عن فعل الأشياء الغير ضرورية |
| Hiç bu kadar insan benim için bir şeyler yapmaya kalkmamıştı. | Open Subtitles | كاي من فضلك.. أنا لم أحظ يوما بالكثير من الناس يحاولون فعل الأشياء لي |
| Yapabileceğin şeyleri yapmayı öğrenmeni izledim. | Open Subtitles | رأيتك تتعلم فعل الأشياء التي يمكنك فعلها |
| Robert ile balık. Bak, Ounla birşeyler yapmayı seviyorum... | Open Subtitles | صيد السمك مع روبرت انظر، أحب فعل الأشياء معه |
| Çocuklar gibisin.Sadece eğlenceli olan şeyleri yapmak istiyorlar. | Open Subtitles | أنت مثل الأطفال إنهم يرغبون في فعل الأشياء المرحة فقط |
| Her zaman burnunun dikine gidersin zaten. Sasha her şeyin en iyisini bilir. | Open Subtitles | دائماً عليك فعل الأشياء بطريقتّك |
| Boşanacağımızı tahmin etmeliydim. Küçük şeyler yapmayı bıraktık, konuşmak gibi. | Open Subtitles | كان لابد أن أرى الطلاق ادم أتدرين، توقفنا عن فعل الأشياء الصغيرة ، مثل... |
| Artık aptalca şeyler yapmayı bırakacağım. | Open Subtitles | سأتوقف عن فعل الأشياء الغبية |
| * Tanrım, ne kadar çok kadın bir şeyler yapmaya çalışırken ölmüş. | Open Subtitles | يا إلهي، النساء الّذين يحاولون فعل الأشياء يقتلون كثيرًا |
| Belki de bir şeyler yapmaya başlamalısın. | Open Subtitles | ربما يجب عليك فعل الأشياء بطريقة مختلفة |
| Ve harika bir dünya olabilirdi biz ona kötü şeyler yapmaya son verseydik. | Open Subtitles | ويمكن أن يكون عالمًا جميلًا... إن توقّفنا عن فعل الأشياء القبيحة به. |
| Anlaşılan tokat yemene neden olacak şeyleri yapmayı bırakmalısın. | Open Subtitles | حسنٌ, ذلك يعني بأن تتوقف عن فعل الأشياء التي تجبر الآخرين على صفعك |
| Bazı şeyleri yapmayı büyüyünce öğrenirsin. | Open Subtitles | سوف تتعلمين فعل الأشياء حين لا تكونين طفلة رضيعة |
| Yapabileceğin şeyleri yapmayı öğrenmeni izledim. | Open Subtitles | شاهدتك وأنت تتعلم فعل الأشياء التي بإستطاعتك فعلها. |
| Fry, benim için birşeyler yapmayı bırak. | Open Subtitles | توقف عن محاولة فعل الأشياء لأجلي يا فراي |
| Çünkü ona, onun yapmak istediği şeyleri yapmak istemediğimi söylersem, onu yargılar gibi olacağım. | Open Subtitles | لأنني لو أخبرتها أنني لم أرد فعل الأشياء التي تريدنا أن نفعلها سيبجوا الأمر وكأنني أنتقدها |
| Her zaman burnunun dikine gidersin zaten. Sasha her şeyin en iyisini bilir. | Open Subtitles | دائماً عليك فعل الأشياء بطريقتّك |