"فعندما" - Translation from Arabic to Turkish

    • zaman
        
    • Bu yüzden
        
    • başlayınca
        
    • gördüğünüzde
        
    O zaman diğer insanlar tarafından görülmezseniz, siz de göremezsiniz. TED لذا فعندما لا يمكن للناس رؤيتك، لا يمكنك رؤيتهم أيضاً.
    Reddedilen lütfun değerini yitirdiğini görmeye başladığımız zaman tevekkül etmek en doğru seçenektir. Open Subtitles أن المغادرة ليست أمرا جيدا فعندما تنكر النعمة,فأن الأشخاص ذوى القيمة تفقد قيمتهم
    Ama yine de kar yağdığı zaman içimde bir şey şöyle der: Open Subtitles ولكن مازل ذلك, فعندما ينزل الثلج : فهناك شيء في داخلي يقول
    Bu yüzden, annemin Takayuri yarışmasına katılması hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Open Subtitles لذا فعندما دخلت امي مسابقة تاكايري أنا لم أعرف اي شيء
    Bu yüzden önümüzdeki bir kaç dakika içinde anlatacağım umulmadık doğayı düşlediğinizde, bizim dünya gezegenindeki maddelerden meydana geldiğimizi hatırlayın. TED لذا فعندما تفكرون فى عدم إمكانية ما سأخبركم به فى الدقائق التالية، فقط تذكروا، نحن جئنا من أشياء على كوكب الأرض.
    Bir ödül açıklayıp, takımlar denemelere başlayınca bu meydana geliyor. TED وهذا ما يحدث عندما تضع جائزة لسباق ما فعندما تعلن عن وجود جائزة .. وتبدأ الفرق بالتسابق
    Harika, değil mi? Bir kez kan dökmeye başlayınca duramazsın. Open Subtitles الاتحب هذا ياصغير ، فعندما تنزل قطرة دم من الصعب ان توقفه
    Yani, örneğin, eğer dünya görüşünüzün küçük bir bileşeni yavru kedilerin çok sevilesi olduğu düşüncesiyse, bunu gördüğünüzde bu şekilde tepki verirsiniz. TED فمثلا، إن كانت إحدى أفكارك المفردة عن العالم هي أن جميع القطط جميلة ولطيفه فعندما تنظر إلى هذا ستكون ردة فعلك هكذا.
    Bu adamları kablonun başında testereyle gördüğünüzde İnternet'i sadece bir bulut olarak görmeyi bırakıyorsunuz. TED فعندما ترون هؤلاء الأشخاص متوجهين نحو الكابل حاملين آلة منشار المعادن، تتوقف عن رؤية الإنترنت كسحابة.
    Eğer her şey yolunda giderse döndüğüm zaman, başkenti terk ederiz. Open Subtitles لو سار كل شيء على ما يرام فعندما سأعود سنترك العاصمة
    Beverly ve ben doğduğumuz zaman... ...450.000 aslan vardı,... ...ve günümüzde 20.000 aslan var. TED فعندما ولدنا انا وبيفرلي كان هناك 450 الف اسد .. ولكن اليوم يوجد فحسب 20 الف اسد
    Peki o zaman, hepimiz şunu biliyoruz, aşırı strese girdiğimizde yapabileceğimizin en iyisini yapamıyoruz. TED ونحن جميعاً نعلم هذا .. فعندما نكون متوترين، لايمكننا أن نقدم أفضل ما عندنا.
    Etrafına bakınıyor ve birşey bulduğu zaman ve yabancı olduğunu fark ettiğinde, o şeyi içine çekecek ve yiyecek. TED وهي تبحث في الجوار، فعندما تجد شيئا، وتتعرف عليه على أنه دخيل، ستقوم فعليا بابتلاعه وأكله.
    O zaman öğrencilerim bunu ilk öğrendiklerinde, neden bu kadar nefret ettiler? TED فعندما كان طلبتي يدرسون هذا لأول مرة ، لماذا كرهوا المادة بهذه الصورة ؟
    Bu yüzden kağıdın hala tüm o şaşırtıcı, gözden kaçan etkileri varken onu yeni gibi görmemiz için çok fazla müdahale gerekiyor. TED لذا فعندما تملك ورقة صغيرة كل هذه الإمكانيات الصادمة، فإنها تصبح بحاجة إلى اختراع جديد في شكلها لتجذبنا لرؤيتها جديدة مرة أخرى.
    O merdivenler 30 cm uzunlukta, Bu yüzden Pee-Wee merdivenlerde aşağı yukarı inip çıktığında onlarla bir çocuk gibi anlaşıyor. TED يبلغ ارتفاع السلالم 12 إنشًا، فعندما يصعد ويهبطُ بي وي تلك السلالم، يتعاملُ معهم كطفل.
    İnsanlar kalplerinden geçeni yapmaya ve istedikleri gibi yaşamaya başlayınca aynı şeyleri yapmak istemezler. Open Subtitles فعندما يبدأ الجميع بالحياة من قلوبهم ويطلبوا ما يريدونه فلن يطلبوا الأشياء نفسها
    Sadece üzerinde çalışağınız problemi öğrenip geciktirmeye başlayınca, görev zihninizin derinliklerinde aktifken beyniniz üretmeye başlıyor. Geciktirmek size, TED فعندما يتم إخبارك بالمشكلة التي سوف تعمل على حلها، حينئذ تبدأ بالمماطلة، لكن المهمة لا تزال حية في عقلك، وتبدأ في تطويرها.
    Kaldırıma çıktığınızda ve şehri kamyonun arkasından gördüğünüzde, çöpün kendi başına doğanın bir gücü olduğunu anlıyorsunuz. TED فعندما تخطو حافة الرصيف وتشاهد المدينة من وراء الشاحنة، تفهم أنّ القمامة هي في حد ذاتها كقوة من قوى الطبيعة.
    Ancak eğer dünya görüşünüzün diğer bir bileşeni leoparların tehlikeli olduğu düşüncesiyse, bunu gördüğünüzde, biraz farklı tepki verirsiniz. TED لكن في حال كانت إحدى أفكارك عن العالم أن الفهود تشكل خطرا فعندما ترى هذا ستكون ردة فعلك مختلفة نوعاً ما.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more