| Chama'da Zencinin birine hile yapmış, o da bunu boğazlamış. | Open Subtitles | احتال على ذلك الزنجي في تشاما فقام ذلك الزنجي بخنقه |
| Yani, gerçek şu ki Tobin'i kışkırttım, o da bana vurdu. | Open Subtitles | أعني ، الحقيقة كانت انني استفزّيت توبن فقام بضربي |
| Evet. o da yönetim kuruluna görüş bildirdi. Yönetim kurulu bizi kabul etmiyor. | Open Subtitles | نعم سيدي, فقام بإرسال توصية إلى مجلس الإدارة لكن المجلس لا يريد أن يسمعنا |
| Beni mahallesindeki bir restorana götürdü ve kendi yağından yapılmış foie gras'sından ikram etti. | TED | فقام بأخذي الي مطعم محلي وقدم لي بعضا من فطيرة الأوز المعدلة |
| Bunu şehrin muazzam duvarlarının hemen gölgesine inşa etti. | Open Subtitles | فقام ببنائه تحت ظلال أسوار المدينة العظيمة مباشرة |
| Bunun üzerine ameliyatı benim doktorum yaptı, sesimi kurtarabilmek için son bir hamle. | TED | فقام جراحي الخاص بهذه العملية .. وفي الجراحة الاخيرة التي كانت تهدف لإنقاذ صوتي |
| Laboratuvardan sorumlu olan kişi öylesine perişan oldu ki kendini öldürdü. | Open Subtitles | وكان الشخص المسؤول عن المعمل محطماً للغاية، فقام بالانتحار |
| Televizyona çıktım, onu tanıyormuş gibi hakkında ahkam kestim. o da benim eşim ve çocuğumu öldürdü. | Open Subtitles | لقد ظهرتُ على التلفاز، وتحدّثتُ عنه وكأنني أعرفه فقام بقتل زوجتي وإبنتي |
| o da adamın karısını getirdi ve gözlerinin önünde karısının kolunu kırdı. | Open Subtitles | فقام بإحضار زوجة الرجل وكسر زراعها أمامهُ مباشرة |
| Bunun karşılığında o da beni evrendeki en büyük kütüphanenin veri tabanına kaydetti. | Open Subtitles | فقام بالمقابل بتخزيني في قاعدة بيانات أكبر مكتبة في الكون |
| Kutudakileri ele geçirmeye çalışmışlar, o da onları korumak, güvende tutmak için yapması gerektiğini düşündüğü şeyi yapmış. | Open Subtitles | لقد حاولوا أخذه منه فقام بما إعتقد ان عليه فعله ليحميه ويبقيه في آمان |
| Reddettim, o da kritik olmayan bir server'a aşırı ısı verdi. | Open Subtitles | رفضت، فقام بزيادة درجة حرارة خادم غير أساسي |
| Allan'ın takım çantasının içinde silahı varmış, ona birkaç el ateş etmiş, o da teknelerine çarpmış. | Open Subtitles | الين كان لديه سلاح في صندوق العدة اطلق بعض الطلقات عليه فقام بصدم قاربهم |
| İkimiz de çok korktuk ve Allan silahını aldı .ona ateş etti, ve... ve o da teknemize çarptı ve Allan'ı suya düşürdü... | Open Subtitles | كنا مذعورين فسحب الين سلاحه واطلق عليه فقام بصدم القارب وسحب الين تحت الماء |
| diye sordum o da yaptı, yani içine her şeyi koydu. Dedi ki: "Evet, böyle bir şey çıktı..." Ben de "Dur! | TED | فقام برسمه، وهذا يعني أنه وضع كل شيء في الداخل. ثمّ قال : "حسنا، هذه هي النّتيجة". فقلت : "توقف! |
| Babanızın boğazına bakıyordum. Ve o da beni ısırdı. | Open Subtitles | كنت أتفقد حنجرة والدكِ، فقام بعضّي. |
| Bir keresinde Minikler Ligi'nde maç kaybettik diye babam çok üzülmüştü ve dokuz yıl ortada gözükmeyerek telafi etti. | Open Subtitles | لا ، هذا غير صحيح ، مرة أبي شعر بالسوء لعدم حضوره أحد مبارياتي فقام بالتعويض عنها بالغياب لمدة تسع سنين |
| Böylece onu, geri dönüşü olmayan bir kapıdan geçirerek buz tutmuş bir kaleye sürgün etti. | Open Subtitles | فقام بنفيه في القلعة الجليدية ارساله من خلال باب لا عودة منه |
| Seçmenler ölen adamı tercih etti. | Open Subtitles | الناخبون فضلوا الرجل المتوفى فقام جورج دابليو بوش |
| Paralı askerlerin kampına gidip sahte İngiliz saldırısı düzenledi aynısını İngiliz kampına da yaptı. | Open Subtitles | فقام بأختلاق هجوم بريطاني على معسكر الهيسنيين ثم قام بالمثل على معسكر البريطانيين |
| Les de bunun üzerine daha iyi bir çalışma yaptı ve yaklaşık 9 bin birey hesap etti. Farklı mikro-uydu kullanımları farklı sonuçlar vermişti | TED | فقام العالم "ليس" بدراسة اخيرة ووجد ان الرقم حوالي 9000 وباستخدام "ميكروساتلايت" مختلفة ,حصل على ارقام مختلفة |
| O, beni öldürmeye çalışıyordu! Kendi kendini öldürdü! | Open Subtitles | كان يحاول قتلي، فقام بقتل نفسه |