| Bugün kaç adamınızı kaybetmek istersiniz, Kumandan? | Open Subtitles | كم عدد الرجال الزيادة في تفكيرك ممكن فقدانهم اليوم ، أيها القائد؟ |
| Bu onlar için sadece ekonomik bir başarısızlık değil şirketi kaybetmek, onlar için tarihlerinden bir parçayı kaybetmek demek. | Open Subtitles | إنّها ليست مجرد خسارة اقتصادية بالنسبة لهم فقدانهم لهذه الشركة ، يعني فقدانهم لجزء من تاريخهم |
| Sonunda kurtulup ta sahile ulaştığımızda keşif sırasında kaybolan çocuğu, Arnie Bragg'ı bulduk. | Open Subtitles | وفي يوم ما، كنا نجول بالشاطيء ووجدنا آرني براغ، أحد الذين تم الإبلاغ عن فقدانهم. |
| Çocuk kaybetmeyi saymazsak, bir ebeveyn için en kötü şey nedir, bilir misin? | Open Subtitles | تعرفين ما هو أسوأ شيء للأهل ثانيه بعد فقدانهم لطفلهم ؟ |
| Bağlantılarımız onları kayıp ilan edecekler, her zaman insanların kaybolduğu gibi | Open Subtitles | العائلات تخبر الشرطة عن فقدانهم لا مشكله في ذلك, يحدث هذا دائماً |
| Yolumuzu kesmeye çalışıyor. Onları ekmeye çalış. | Open Subtitles | إنها تعترضنا , حاول فقدانهم |
| Onları kaybedemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا فقدانهم |
| İnsanlara duyduğu korkuyu kaybetmek bir hayvanın şehirlerin her yerine yayılmasını sağladı hemde kalabalıklar halinde. | Open Subtitles | فقدانهم للخوف من الإنسان قد أتاح لحيوان واحد أن ينتشر في المدن في كل مكان وفي أعداد ضخمة |
| - Onu o şekilde kaybetmek yeterince kötüydü ama oğlu daha üç yaşında bile değildi. | Open Subtitles | -لقد أتيت باسرع ما أمكنني -من الصعب فعلاً فقدانهم بهذا الشكل ولكن إبنها لم يكاد يبلغ الثلاث سنوات |
| Scott’ın ekibi sonunda kutba eriştiklerinde ’yarış’ı kaybetmek sorunlarının en küçüğüydü. | TED | لكن عندما وصل فريق (سكوت) أخيرًا للقطب، كان فقدانهم "السباق" أصغر مشكلة واجهتهم. |
| Garcia, geçen yıl Appalachian Yolu'nda kaybolan ergenlik öncesi çocukları araştır. | Open Subtitles | غارسيا ] ، إبحثي عن الأعضاء الأقل من سن البلوغ ] [ الذين تم فقدانهم بطريق [ آبالاش في العــام الماضي |
| İki ay önce Oakland civarında kaybolan tüm çocukların listesi. | Open Subtitles | قائمة كاملة بجميع الأطفال الذين بُلّغ عن فقدانهم قبل شهرين في منطقة (أوكلاند). |
| Onları tekrar kaybetmeyi kaldırabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد انى ساتحمل فقدانهم مره اخرى |
| onları kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | لن أستطيع تحمل فقدانهم |
| Doğu Cleveland'da 4 kişinin kaybolduğu bildirilmiş. | Open Subtitles | 4أشخاص قد بلغ عن فقدانهم في أحياء شرق كليفلاند |
| 110 kayakçının kaybolduğu bildirildi. | Open Subtitles | هنالك 110 متزلجين تم الإبلاغ عن فقدانهم |
| Peşime takıldılar. Onları ekmeye çalışıyorum! | Open Subtitles | أحاول فقدانهم. |
| Onları kaybedemeyiz. | Open Subtitles | لا يُمكننا فقدانهم |