| El-kol hareketi yaptı. Onu ittim, o da beni itti. kendimi kaybettim, efendim. | Open Subtitles | فقط تطور الأمر ، لقد دفعته ، و دفعني هو بالمثل لقد فقدت صوابي ، سيدي ، أنا أسف |
| - Tamam. Haklısın. Biraz kendimi kaybettim, Üstat. | Open Subtitles | إنك محق لقد فقدت صوابي يا ميجور أنا آسف |
| Aslında kendime. kendimi kaybettim. | Open Subtitles | بحد كبير من نفسي، لأني فقدت صوابي. |
| Hayır. aklımı kaçırdım ve buraya geldim. Peki ya senin mazeretin ne? | Open Subtitles | كلا, فقدت صوابي و وافقت على قضاء العطلة هنا, ما هو سبب مجيئك؟ |
| Günde 8 kere kaka yapar ve sanırım aklımı kaçırdım çünkü yemin ederim o çocuk bezlerinin her birine tapıyorum. | Open Subtitles | يتغوط ثمان مرات باليوم, وأنا اعتقد اني فقدت صوابي, لأني اقسم, |
| Sonra seni böyle bulunca sanırım aklımı kaybettim. | Open Subtitles | حقاً ؟ نعم وعندما وجدتك فقدت صوابي |
| Galiba, aklımı kaybettim. | Open Subtitles | أعتقد أنني حرفيًا فقدت صوابي |
| Sadece geçen gün nişanlım öldü, çok olmadı, ben de biraz kafayı yedim ve bana bir süre ameliyat izni yok. | Open Subtitles | لأنه فقط حين , مات خطيبي منذ فترة قريبة فقدت صوابي , فلا جراحات لي لفترة |
| kendimi kaybettim. | Open Subtitles | أنا فقط فقدت صوابي |
| Sanırım bir süre kendimi kaybettim. | Open Subtitles | اظنني فقدت صوابي لفترة |
| Çok özür dilerim hanımefendi ben... kendimi kaybettim. | Open Subtitles | معذرة سيدتي فقدت صوابي |
| Of, cidden kendimi kaybettim. | Open Subtitles | رباه، لقد فقدت صوابي بالفعل. |
| kendimi kaybettim. | Open Subtitles | فقدت صوابي |
| Hapiste, uykusuzluktan aklımı kaçırdım. | Open Subtitles | في السجن، فقدت صوابي بسبب الأرق |
| aklımı kaçırdım. | Open Subtitles | لقد فقدت صوابي اللعين |
| Belki aklımı kaçırdım. | Open Subtitles | ربما فقدت صوابي! |
| kafayı yedim. Tamamen kafayı yedim. | Open Subtitles | فقدت صوابي فقدت صوابي تمامًا |