| -Hayır efendim, sadece bayıldı. -Pekala, onu öylece bırakın. | Open Subtitles | ـ لا يا سيدتى، فقد الوعي فقط ـ فلنتركه هناك |
| Dünyadaki herkes tam olarak aynı anda bayıldı. | Open Subtitles | جميع من على الكوكب فقد الوعي للفترة الزمنية ذاتها بالضبط |
| Halen hayatta. Yalnızca bayıldı. | Open Subtitles | إنّه لا يزال على قيد الحياه، فلقد فقد الوعي فحسب. |
| Meydan kavgası esnasında, biri boynundan vurulmuş. bayılmış. | Open Subtitles | و في اثناء تلك المعركه اصيب احدهم في رقبته و فقد الوعي |
| Geçen hafta, Dr. Wells 16 yaşında bir hastaya açık beyin ameliyatı yaparken cerrahi ekip durup dururken bayılmış. | Open Subtitles | في الأسبوع الماضي، كانت منهمكة في جراحة عصبية لفتى الـ 16 عاماً إذ فقد الوعي فريق الجراحة كله |
| - Ben bayıltana kadar boğazını sıktım. | Open Subtitles | أنا - لقد خنقتهُ حتى فقد الوعي |
| Yine bilincini kaybetti. | Open Subtitles | لقد فقد الوعي ثانية |
| bayıldı, kendine geldi, sonra tekrar bayıldı. | Open Subtitles | لقد فقَد الوعي ، و استعاده و بعدها فقد الوعي مرّة أخرى |
| - Başı dertte, ellerini açmak zorunda kaldı, bayıldı. | Open Subtitles | هو في مشكلة لقد إضطر لكشف يده لقد فقد الوعي |
| bayıldı. Kolay pes etmiyor. | Open Subtitles | لقد فقد الوعي إنه لايستسلم بسهولة |
| Göğüs ağrısı vardı, sonra bayıldı. | Open Subtitles | كان لديه آلام بالصدر وبعدها فقد الوعي |
| Efendim, bir erkek öğrenci kantinde bayıldı. | Open Subtitles | سيدي, هناك شاب فقد الوعي في المطعم |
| Carlito bayıldı. | Open Subtitles | كارليتو فقد الوعي. |
| Carlito bayıldı. | Open Subtitles | كارليتو فقد الوعي. |
| -Stitch bayıldı. | Open Subtitles | ستيتش فقد الوعي |
| Mal herif duman yüzünden bayılmış galiba. | Open Subtitles | لابدّ وأنه فقد الوعي من أثر البخار |
| - bayılmış. | Open Subtitles | ـ لقد فقد الوعي |
| Walter tansiyonu düşüyor ve bilincini kaybetti. | Open Subtitles | (والتر)، ضغط دمه ينخفض، و قد فقد الوعي. |