| Bugün kalan 4 dakikam içerisinde, ben Sadece birkaç öneride bulunabilirim. | TED | في الأربعة دقائق المتبقية لي اليوم، أستطيع أن أعطي فقط بعض الاقتراحات. |
| Sadece birkaç genç, kaybolmuşlardı. | Open Subtitles | أوه لقد كانوا فقط بعض المراهقين لقد ضلوا. |
| Ama Akeelah 21 puan önde ve Sadece birkaç harfi kaldı. | Open Subtitles | لكنها متقدمة ب 21 و لديه فقط بعض الحروف المتبقية |
| Önemli bir şey değil. Sadece biraz sabun biraz potpuri ve senin için de bir esans, sanırım. | Open Subtitles | إنها لا شئ ، فقط بعض الصابون و المجففات و البخور لك ، على ما أعتقد |
| Çocuk Sadece biraz heyecan yaratmak istedi. | Open Subtitles | فقط بعض الاطفال ينَظْرو لبَعْض الإنتباهِ. دعنا نَذْهبُ. |
| Evet. Sadece bazı eski moda, Amerikan, kız-kıza hareketleri. | Open Subtitles | فقط بعض جيدة، من الطراز القديم، الأمريكية، والعمل فتاة على اساس فتاة. |
| Sadece bir kaç topal şey-- Görmek istemeyeceğin birşey. | Open Subtitles | فقط بعض الأشياء العادية أشياء لا تريدين أن تريها |
| Yarışa Sadece birkaç dakika kaldı. Isınmalar tamamlanmış olmalı. | Open Subtitles | فقط بعض الدقائق للذهاب الاحماء يجب ان يكون انتهي |
| Sadece birkaç dakikam var. | Open Subtitles | أنا نينا شارب، المديرة التنفيذية لدي فقط بعض الدقائق |
| Sadece birkaç bayan biraz takılıp, iyi vakit geçireceğiz. | Open Subtitles | فقط بعض الفتيات يتسكعن و يمضين وقتا جيدا |
| Tüm evi gördün mü veya Sadece birkaç odayı mı? | Open Subtitles | هل رأيت المنزل بأكمله؟ أم فقط بعض الغرف؟ |
| Sadece birkaç dans dersi düğünümüzde aptal durumuna düşmeyelim diye. | Open Subtitles | انها فقط بعض من دروس تعليم الرقص لكي لاتبدو احمقاً في زفافنا |
| Sadece birkaç dikiş atılacak, eve gidebilirim. | Open Subtitles | إنها فقط بعض الغرز , لماذا لا أستطيع الذهاب للمنزل |
| - Sadece biraz zaman alabilir. - Peki, ne kadar? | Open Subtitles | . سيأخذ فقط بعض الوقت حسناً ، كم من الوقت ؟ |
| Eninde sonunda kazanacaksınız. Sadece biraz şanslıydım, o kadar. | Open Subtitles | لابد أن تفوزوا عاجلا أو آجلا لدي فقط بعض الحظ. |
| Fakat Tabby, o Sadece biraz eğlenmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | لكن تيبى هو قال أنه يريد فقط بعض التسلية |
| Bazi insanlar sohret ve para pesindedir. bana ise Sadece biraz doga,dal ve yaprak ve agac ver. | Open Subtitles | أتعرف ، بعض الناس يريدون الشهرة والمال أعطني فقط بعض الطبيعة ، بعض الأغصان والأشجار |
| Herkese söylemiyorum. Sadece bazı kız arkadaşlarıma. | Open Subtitles | ليس ذلك انا ذاهب حول قول الجميع، فقط بعض الصديقات. |
| - Sadece bazı kıyafetler. Misafir odasına benziyor. | Open Subtitles | فقط بعض الملابس انها تشبه غرفة الضيوف او شيئا ما |
| Ama sen ne demek istediğimi biliyorsun, Sadece bir kaç düşünce, bir kaç fikir. | Open Subtitles | لكنك عرفت ما أقصده فقط بعض التفكير ، فقط أفكار |
| Sokaklarda Yalnızca birkaç kişi görünüyor. | Open Subtitles | هناك فقط بعض المتطرفون يسيرون فى الشوارع. |
| Ben-ben... seninle ve benimle ilgili anlattığım bazı şeyleri Birazcık süsledim. | Open Subtitles | لقد وضحت القليل فقط بعض الأشياء قلتها لك وأنا |
| Bunlar toplumumuzda bir çeşit hastalığa yol açan cümlelerden sadece birkaçı. Özellikle erkeklerde görülüyor. | TED | هذه فقط بعض العبارات التي تسهم في خلق مرضٍ في مجتمعنا، وخصوصًا لدى رجالنا. |