| Peki o zaman şu köşeye oturup çenemi kapalı tutarım. | Open Subtitles | حسناً اذا أنا فقط سأجلس في الركن وأبقي فمي مغلقاً |
| Burada oturup snooker açığımı giderip televizyon izleyeceğim. | Open Subtitles | فقط سأجلس هنا وأتحسّن وألعب السنوكر وأشاهد قصصي |
| Bir süre oturup bugünün ne kadar kabullenilemez olduğuna odaklanacağım. | Open Subtitles | الأن أنا فقط سأجلس هنا لبعض الوقت لأركز على مدى كون ما حصل اليوم غير مقبول تماماً |
| Burada oturup gerçeğin beni serbest bırakmasını bekleyeceğim. | Open Subtitles | أنا فقط سأجلس هنا و انتظر للحقيقة لكي تحررني. |
| Sadece biraz oturup, düşüneceğim. | Open Subtitles | لا ليس طويلاً فقط سأجلس قليلاً لأفكر ببعض الأمور |
| Burada oturup işimi yapıyorum sizi izliyor, koruyor ve size patronluk taslıyorum. | Open Subtitles | فقط سأجلس هنا اقوم بعملي اراقب , واحميي واتسلط عليك |
| Sanırım bir yere oturup beklemeliyim. | Open Subtitles | اعتقد انني فقط سأجلس في مكان ما و أنتظر ؟ |
| Ben burada oturup hiçbir şey yapmazsam neden beni bu kadar getiriyorsun? | Open Subtitles | لماذا أحضرتيني كل هذه المسافة اذا كنت فقط سأجلس هنا ولن أفعل شيء? |
| Sadece oturup izleyeceksem ve bana acıyarak bakacaklarsa gitmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أذهب إن كنتُ فقط سأجلس و أشاهد و أكون مثيرة للشفقة ماذا ؟ |
| Burada oturup seni bekleyeceğim. | Open Subtitles | فقط سأجلس هنا وأنتظرك |