"فقط شخص" - Translation from Arabic to Turkish

• kişi daha
• bir insan
• biri sadece
• tek kişi

Yaptığım işin gerçeğini bilen bir tek kişi daha var.
فقط شخص واحد يعرف ما افعله.

Onu elinden geldiğince iyi kelime kodlamaya itecek tek bir insan var.
يوجد فقط شخص واحد يستطيع دفعه للتهجي بأفضل طريقة ممكنة له

Dünyada sadece bir insan evladı profiterollü dondurma üstüne çikolata parçacığı ve lokum taneciği atar.
فقط شخص واحد على وجه الأرض يضع مرشوشات الشوكولاتة و حلوى الخطمي على المثلجات بالزبد

Geçen yaz eline geçenden daha fazlasını isteyen manyak biri sadece.
فقط شخص مجنون اراد المزيد عن ماذا حصل الصيف الماضي

En iyi arkadaşım sensin. O, sana kızgınken aradığım biri sadece. Demek istediğim, sana hiç bir zaman kızgın olmadım.
انها فقط شخص ما أتحدث اليه عندما أكون غاضب منك أنا أعنى , انا لم أكن غاضبا عليكى أبدا

Bildiğimiz bir tek kişi bu tip silah kullanır.
فقط شخص واحد نعرفة يستعمل هذا النوع من المسدسات

Şu an hayatımda olabilecek, bir insan değil ama.
هي فقط شخص لا يمكنني أن أتحمله في حياتي الآن

Normal bir insan olamam.
لا أستطيع أن أكون فقط شخص عادى

Kötü bir insan değildir, Sadece ... azcık ... sadece ... yoğun.
إنهاليستبشخصسيء ،إنها فقط... شخص طيب .. ولكنها ..

Hayattaymış numarası yapan bir ölüymüş gibi yapan hayatta olan bir insan olmak yerine neden sadece hayatta olan bir insan olmuyorsun?
حسناً اذاً بدلاً من أن تكون على قيد الحياة فأنت تتظاهر أنك شخص ميّت يتظاهر بأنه شخص على قيد الحياة ولم لا تكون فقط شخص على قيد الحياة

Hayır, Bay Spleeb ofislerimizde çalışan biri sadece, hepsi bu.
لا. السيّد سبليب هو... إنّه فقط شخص يعمل في مكاتبنا, هذا كل شيء.

Geçmişten biri sadece.
فقط شخص من الماضى

Ve bu odada bu soruya cevap verebilecek bir tek kişi var.
هناك فقط شخص واحد يمكنه أن يجيب على هذا السؤال.