| Bir şey almaya geldim. - Gitseniz iyi olur. | Open Subtitles | جئت فقط لأخذ شيئ ما اعتقد ان عليك الإبتعاد |
| İyileşecektir. Cesedi almaya geldim. | Open Subtitles | ستكون بخير، أنا هنا فقط لأخذ الجثة الخاصة بي |
| Son kalan erzakı da almaya geldim ama görüyorum ki bulmuşsun. | Open Subtitles | جئت فقط لأخذ المخزون الأخير المتبقي ولكني أراك قد وجدته |
| Bazen sadece bakanlık soruşturmasından kurtulmak için onunla yattığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أحيانا أعتقد بدأ بضرب ها فقط لأخذ شؤون داخلية منه. |
| Binlerce insanı gaz odasına götürmek için neden sadece dört asker yetti dersin? | Open Subtitles | لماذا تعتقد بأنّ الأمر تطلّبَ أربعة آلاف جنّدي فقط لأخذ آلاف الناس لفرفةِ الغاز؟ |
| - Prova için. | Open Subtitles | لقد أتيت فقط لأخذ بعض الوجبات الخفيفة الى هناك |
| Hayır. Adres defterimi almaya geldim. | Open Subtitles | لا لقد أتيت فقط لأخذ دفتر العناوين |
| Acayip falan değil. Buraya Alissa'nın bilgisayarını almaya geldik. | Open Subtitles | إنه ليس غريباً , نحن هنا فقط " لأخذ حاسوب " آليسا |
| Hayır. Üzgünüm. Ben gitarımı almaya gelmiştim. | Open Subtitles | أعتذر جئت فقط لأخذ الـ12 وتر الخاصّة بي |
| Maaşımı almaya geldim ben! | Open Subtitles | أتيت فقط لأخذ شيك راتبي |
| Geri gelmedim. Sadece eşyalarımı almaya geldim. | Open Subtitles | لم أعد, جئت فقط لأخذ أغراضي. |
| Greg başlattı. Ben sadece bir duş almaya gelmiştim. | Open Subtitles | (غريغ) هو من بدأ الأمر لقد جئت فقط لأخذ حماماً |
| Ajandamı almaya geldim. | Open Subtitles | لقد عدت فقط لأخذ مفكرتي |
| Ben sadece-- Yoğurt almaya gelmiştim. | Open Subtitles | لقد أتيت فقط لأخذ زبادي. |
| - Şapkamı almaya gelmiştim. | Open Subtitles | انا هنا فقط لأخذ قبعتي |
| Adadaki insanların ne gibi yetenekleri olduğunu öğrenmek için bir anket. | Open Subtitles | فقط لأخذ فكرة حول مهارات جميع من في الجزيرة |
| Dinle, her şeye ara vermek için buradayım, dinlenmek için. | Open Subtitles | اصغ الي, انا هنا فقط لأخذ استراحة من كل شي , اجازة |
| Ben sadece bacaklarımın açılması için burdayım. | Open Subtitles | أنا هنا فقط لأخذ جولة، تحريك رجلي. |
| Imogene, sana ödünç verdiğim o Cartier küpeleri almak için uğramıştım. | Open Subtitles | إيموجين), أنا مررت فقط لأخذ) أقراط (كارتير) تلك التي أعرتها لكِ |
| Sadece eşyalarım için geri döndüm. | Open Subtitles | لقد فعلنا, لقد رجعت فقط لأخذ أشيائي |