| Bir tane versene. tek istediği biraz yemek. | Open Subtitles | إعطيه واحدة ، إعطيه واحدة إنه فقط يريد الطعام |
| tek istediği ölmek ve kızına son bir hediye bırakmak. | Open Subtitles | هو فقط يريد الموت وترك هدية أخيرة لإبنته. |
| Çok korkmuş ve çok acıkmış. tek istediği eve gitmek. | Open Subtitles | إنه خائف و جائع و فقط يريد العوده لموطنه |
| Sayın hakim, kongre üyesi adını temize çıkarmak istiyor sadece. | Open Subtitles | السيناتور فقط يريد اخراج اسمه من القضية. |
| Hadi ama. Pazar günü gelmek ve seninle maç seyretmek istiyor sadece. | Open Subtitles | هيا.أنه فقط يريد المجيء هذا الأحد ومشاهدة المباراة معك |
| Gidip görmek istiyor sadece. | Open Subtitles | إنه فقط يريد الذهاب في جولة بالسيارة. |
| Sadece soruşturma bittiğinde Amy'le çıkarsa sorun edip etmeyeceğimi öğrenmek istiyormuş. | Open Subtitles | هو فقط يريد ان يعلم ان لا مشكلة لدي في دعوتة ايمي للخروج معه عند انتهاء القضية |
| Oğlunuz iyi bir çocuğa benziyor, ve bence tek istediği de normal bir hayat. | Open Subtitles | هو يبدو فتا لطيفا فقط يريد ان يشعر بشكل طبيعي |
| tek istediği türünü koruyup devam ettirmek. | Open Subtitles | هو فقط يريد ان يحافظ و يحمى نوعه |
| Bir erkek işten eve geldiğinde tek istediği oturup, rahatça bir bira içmektir. | Open Subtitles | أتعلمين, عندما يأتي الرجل ... من عمله إلى المنزل فإنه فقط يريد الجلوس ويحصل على جعة بهدوء |
| tek istediği tarladaki küller. | Open Subtitles | هو فقط يريد رماد الحقل اللعين |
| Kitano-san zaten söyledi tek istediği Eguchi. | Open Subtitles | "لقدقالهالي "كيتانوسان ... إنه فقط يريد "إيجوشي" |
| tek istediği kazanmak. | Open Subtitles | إنهُ فقط يريد الفوز |
| Bizimle oynamak istiyor sadece. | Open Subtitles | هو فقط يريد اللعب معنا |
| Theo, devlet okulları için güzel sanatlar fonunu benimle görüşmek istiyor sadece, bütün çiftlerin takıldığı yeni, harika, loş bir yerde. | Open Subtitles | ثيو) فقط يريد ان يناقش تمويل) الفنون للمدراس العامة معي في ذلك المطعم الصيني الجميل والرائع حيث جميع العشاق يتقابلون |
| Seninle yatmak istiyor sadece. | Open Subtitles | إنه فقط يريد مضاجعتك؟ |
| Avukatlığımı elimden almak istiyormuş. | Open Subtitles | أنه فقط يريد رخصة المحاماة الخاصة بيّ. |
| Sadece ikimizi görmek istiyormuş. | Open Subtitles | هو فقط يريد ان يرى اثنين منا |