| Ben etrafındayken Goldie hakkında bu şekilde konuşman pek iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | إنها ليست فكرة صائبة أن تتحدث عنها وأنا موجود |
| sirketimiz adina dikkat çekmemiz hiç iyi bir fikir degil. | Open Subtitles | ليست فكرة صائبة أن نجذب الانتباه مجدداً إلى الشركة. |
| Simon, ördekleri doğaya salmanın iyi bir fikir olduğuna emin misin? | Open Subtitles | سايمون، أنحن متأكدين أن هذه فكرة صائبة أن نطلق سراح البط في الطبيعة؟ |
| İkimizin saatlerce dar bir alanda kalması iyi bir fikir değil kehanetin önceden söylediklerine göre ailenin bir üyesi, diğer üyesi tarafından düşürülecekmiş. | Open Subtitles | ليست فكرة صائبة أن أمضي معه ساعات في أماكن ضيّقة بما أن النبوءة تفيد بأن فردًا من أسرتنا سيقتل آخر. |
| Birbirimizi görmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها فكرة صائبة أن نلتقي |
| Birbirimizi görmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها فكرة صائبة أن نلتقي |
| Orada yanlız kalmak iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | ليست فكرة صائبة أن تكوني هناك لوحدك |
| Tatlım, herkesin ayrılması iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | عزيزتي، لا أعتقد أن هذه فكرة صائبة... أن نفترق جميعاً الآن... . |