| İyi olacak. Çok düşündüm. Gayet iyi olacak. | Open Subtitles | سيكون الأمر على ما يرام لقد فكرتُ بالأمر مليا |
| Bütün senaryoları defalarca düşündüm... ve eğer bunu denemezsem... savaş çıkacak. | Open Subtitles | لقد فكرتُ بالأمر فعلاً، وأظن إذا لم أحاول على الأقل فعل ذلك، فستكون هُناك حرب. |
| Ben de öyle sanmıştım ama düşündüm de o kadar çok insanı kandırdın ki... | Open Subtitles | لقد إعتقدتُ ذلكَ أيضًا، لكن بعدَ ذلك فكرتُ بالأمر. لقد خدعتَ أناسًا عدة لفترةٍ طويلة. |
| Geçenki görüşmemizden beri çok düşündüm. | Open Subtitles | فكرتُ بالأمر كثيرًا منذ اجتماعنا الأخير |
| Bunu düşündüm, ve burada kalıyorum. | Open Subtitles | لقد فكرتُ بالأمر و قررتُ البقاء هُنا. |
| düşündüm ve hatalı olduğumun farkına vardım. | Open Subtitles | فكرتُ بالأمر... و أعتقد بأنني أعاني من مساوئ كثيرة |
| düşündüm ve sana yardım etmeye karar verdim. | Open Subtitles | فكرتُ بالأمر و قررت تقديم المساعدة لك |
| Evet... düşündüm | Open Subtitles | نعم , لقد فكرتُ بالأمر |
| Bunu çok düşündüm. | Open Subtitles | لقد فكرتُ بالأمر كثيراً و |
| - Uzun uzadıya düşündüm. | Open Subtitles | - فكرتُ بالأمر - |
| Üzerinde düşündüm. | Open Subtitles | ...فكرتُ بالأمر |