| düşünün, doğada hiç atık olmaz. | TED | فكروا بذلك: الطبيعة لديها صفر من النفايات. |
| Sadece bir saniye düşünün. IŞİD mesajının iletimini sağlamak için işitme engelliler için bile zaman ve çaba sarf ediyor. | TED | فكروا بذلك للحظة: بذلت داعش الوقت والجهد للتأكد أن رسالتها تصل إلى الصُم وضعيفي السمع. |
| Bir düşünün: 10 milyar insan için Toblerone. | TED | أعني، فكروا بذلك: شوكلاتة لـ10 مليارت نسمة |
| Görünüşe göre onu da düşünmüşler. | Open Subtitles | مما يبدو انهم فكروا بذلك. |
| Bunu da düşünmüşler. | Open Subtitles | فكروا بذلك |
| Şöyle düşünün: Ortalama bir insanın aklından gün boyunca binlerce şey geçer. | TED | فكروا بذلك: تراود الشخص العادي آلاف الأفكار كل يوم. |
| Tabii ki onun bakıcısı olamaz. Biraz düşünün. Onu bir beyefendi olarak büyüteceğiz. | Open Subtitles | بالتأكيد لايمكن أن تكون مربيته، فكروا بذلك للحظة نريد أن نقوم بتربيته ليكون رجلاً محترماً |
| Bunu biraz düşünün. | TED | فكروا بذلك لدقيقة. |
| Sadece..düşünün. | Open Subtitles | فقط فقط فقط فكروا بذلك |
| düşünün bakın. Altı da biri bildiriyor. | Open Subtitles | فكروا بذلك واحده من ستة |
| Bir düşünün. | Open Subtitles | فكروا بذلك جيداً |
| Neyse, bu konuyu bir düşünün. | Open Subtitles | على أية حال، فكروا بذلك |
| düşünün. | TED | فكروا بذلك. |
| (Gülüşmeler) Bir düşünün. | TED | (ضحك) فكروا بذلك. |
| Bunu düşünün beyler. | Open Subtitles | فكروا بذلك |
| Bunu bir düşünün. | Open Subtitles | فكروا بذلك |