| Bunu bir düşün... | Open Subtitles | فكري في هذا ، لن تخفضي المصروفات ولن تصرفي أحداً |
| Sally, Bunu bir düşün... tıpış tıpış İran'a gidip anlaşıyor | Open Subtitles | سالي فكري في هذا ذهابك لايران من تحت الطاولة |
| Bunu iyi düşün, Ashley. | Open Subtitles | (فكري في هذا , (أشلي |
| Bunu iyi düşün, Ashley. | Open Subtitles | فكري في هذا (أشلي) |
| Bunun hakkında düşün. | Open Subtitles | فكري في هذا الأمر |
| Bunun hakkında düşün ve bana söyle. | Open Subtitles | فكري في هذا واخبريني |
| Düşünsene, eleştiri yazman için hayatta kalman lazım. | Open Subtitles | فكري في هذا عليكِ أن تكوني على قيد الحياة لتكتبي تعليقاً |
| Başka bir şey söylemeden önce Bunu bir düşün, olur mu? | Open Subtitles | فكري في هذا قبل أن تقولين شيئاً كريس " في الجوار " |
| Ben... şimdi geri çekiliyorum ama sen Bunu bir düşün. | Open Subtitles | انا فقط،اوه،ساتراجع لكن فكري في هذا |
| - Bak, Bunu bir düşün. | Open Subtitles | فكري في هذا |
| - Bunu bir düşün. | Open Subtitles | - فكري في هذا. |
| Düşünsene, önce küçük Miami Vice'ın oldu şimdi de Prens Albert. | Open Subtitles | فكري في هذا. أولاً كان لديك شرطي "ميامي". و الآن الأمير (آلبرت). |
| Bir Düşünsene. | Open Subtitles | فكري في هذا |