| - Şimdi bunu Bir düşün. | Open Subtitles | ـ الآن فكر بهذا ـ ما الذى نناقشه هنا بالتحديد؟ |
| Bir düşün Dean, pençeler, insan sesini taklit etmesini sağlıyor olabilir. | Open Subtitles | فكر بهذا دين المخالب الطريقة التي يقلّد بها صوت الإنسان |
| Bir düşün. Gelecek hafta bugün. | Open Subtitles | فكر بهذا الأمر, في مثل هذا الوقت من الأسبوع القادم |
| Düşünsene, Charlie. | Open Subtitles | فكر بهذا يا شارلي هل رأيت أحداً |
| Ne dediğimin farkındayım ben. Bir düşün bunu. | Open Subtitles | انا اعرف عما اتحدث فكر بهذا |
| Yama filan düşünmeden önce sen bunu düşün, evlat. | Open Subtitles | عدا أننا سنعيد تعديل وجهك مجاناً فكر بهذا يا فتي، قبل أن تفكر بأي رقعة |
| Ama şunu düşün, dışarıda iki kardeşim var. | Open Subtitles | ولكن فكر بهذا... لدي أختين بالخارج |
| Ufak bir doğum günü hediyesi olarak düşün. | Open Subtitles | سأخبرك ما الذي سأفعله . سأدعك تذهب . فقط فكر بهذا على أنه هدية لعيد ميلادك مني |
| Çok daha korkutucu şeyler başardın. Bir düşün. | Open Subtitles | لقد فعلت أشياءً أكثر ترويعاً من هذه ، فكر بهذا |
| Bir düşün, Krei mikrobotlarını istedi ve sen olmaz dedin. | Open Subtitles | فكر بهذا, كيري يريد مايكروبوت لكنك قلت لا |
| Tamam, o kullanım dışı. Bunu Bir düşün. | Open Subtitles | اوكى انه عاطل عن العمل فكر بهذا. |
| Bunu Bir düşün ve hazır olduğunda beni ara. | Open Subtitles | لذا , فكر بهذا واطلبني حين تكون جاهزا |
| Bir düşün. Hadi ama! Biraz daha yapabiliriz. | Open Subtitles | فكر بهذا بإمكاننا صناعة المزيد |
| Onun ateşli bir arkadaşı var, Sauvage. Bunu Bir düşün. | Open Subtitles | لديها صديقات مثيرات يا "سوفاج"ّ فكر بهذا |
| Düşünsene Lance. Bize kimse inanmayacak. | Open Subtitles | فكر بهذا يا لانس لا احد سيصدقنا |
| Bir Düşünsene. | Open Subtitles | فقط فكر بهذا العرض الجانب الاخر... |
| 6. dereceden ayrılma, Tina Düşün bunu. | Open Subtitles | الفرق ست درجات ! تينا فكر بهذا الشيء |
| Cidden, Düşün bunu. | Open Subtitles | عن جد فكر بهذا. |
| Oğlumuz tehlikede olabilir. bunu düşün, polisi değil. | Open Subtitles | و لدنا يمكن بخطر فكر بهذا و لا بالشرطة |
| Ama şunu düşün, dışarıda iki kardeşim var. | Open Subtitles | ولكن فكر بهذا... لدي أختين بالخارج |
| Bunu bir iş alıştırması olarak düşün. | Open Subtitles | فكر بهذا كتدريب للعمل يا عزيزي |
| Seni yanlarına götürmezdim herhalde, bir düşünsen iki saniye. | Open Subtitles | ـ ما كنت لأجلبك إلى المنزل لمقابلتهم ـ أجل فقط فكر بهذا لثانيتين. |