"فلاحاً" - Translation from Arabic to Turkish

• köylü
• çiftçi
• cahilse

Haydi Leo, kafanı çalıştır! O bir köylü ama bir erkek!
بربك يا ليو فكر فى هذا, إنه ذكر و سيكون فلاحاً

Bildiğin gibi köylü doğdum.
, كما تعرف مسبقاً وُلدت فلاحاً

Bahçesinde tırmığıyla dolaşan bir köylü olmayı yeğleriz eğer bu seni koruyacaksa.
سأود أن أكون فلاحاً في حديقةٍ ... حاملاً مذراةً إن كان هذا سيبقيكِ آمنةً

Ben nasıl bir çiftçi olunur ya da pirinç yetiştirilir bilmiyorum, ama teklifiniz için yine de teşekkür ederim.
لا أعرف كيفية أن أكون فلاحاً .. او أن أزرع الأرز . ولكنْ ، شكراً علي عرضك

Hem, çiftçi olmak ayıp mı? Senin baban çiftçi değil miydi?
إذن ، ليس هناك عيباً فى أن أكون فلاحاً

İkimizden biri cahilse, o kişi benimdir.
إن كان احدنا فلاحاً, فأظنه أنا

Sen bir vasal olarak sınıflandırılırsın, belki ya da bir köylü.
يمكننا تلقيبك بالتابع أو فلاحاً

Neden bana köylü deyip geçmiyorsun?
لما لا تدعيني فلاحاً فقط؟

Leydi Ginette ile bovling salonundayız. Ve ben artık köylü değilim.
ألعب البولنغ مع السيدة (جانيت)، ولم أعد فلاحاً

Bunu köylü olmadan önce düşünmen gerekirdi.
تحتاج حقيقة لإعادة التفكير - ... فى هذا . قبل أن تصبح فلاحاً

Zamanın sırtımıza yükleyecek gibi göründüğü bu ağır baskılar altında Brutus kendini Roma'nın bir oğlu saymaktansa köylü olmayı yeğ görür.
يفضّل أن يكون (بروتس) فلاحاً قروياً على أن يكون ابن روما في مثل هذه الظروف القاسية لأنه من المفروض علينا أن نعيش هذا الزمان

Diğerleri gibi köylü değilim ben.
لستُ فلاحاً مثل الآخرين...

çiftçi mi? Hep çiftçi olmak istemişimdir.
فلاحون ، طالما أردت أن أكون فلاحاً

çiftçi değilim, elektrikçiyim.
لست فلاحاً ، إننى كهربائى