| Bu yüzden kameraman Kevin Flay ve araştırmacı Matt Swarbrick neyi beklemeleri gerektiğinden emin değillerdi. | Open Subtitles | لذا , المصوّر كيفن فلاي والباحث مات سواربيك لم يتوقعوا ما ينتظرهم |
| Bu akşam üstü seni Bobby Flay buluşmasında görecek miyim? | Open Subtitles | حسنا هل سأراك في إجتماع الـ(بوبي فلاي) هذا المساء ؟ |
| Bobby Flay, Rachael Ray ve şimdi de karşınızda Lana Lang. | Open Subtitles | باربي فلاي)، (رايتشل راي)، إحذرن) هاهي (لانا لانج) قادمة |
| O.K. Corral'den çıkıp Fly'ın oraya gittiler. | Open Subtitles | لقد تحركوا للتو من حظيرة اوكي جنوباً عبر فلاي |
| O.K. Corral'den çıkıp Fly'ın oraya gittiler. | Open Subtitles | لقد تحركوا للتو من حظيرة اوكي جنوباً عبر فلاي |
| Transcom adında bir şirketin Ryan Flay'i işe aldığını biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف ان (راي فلاي) تم تجنيده من قبل (شركة تسمى (ترانسكوم |
| - Santos'a Ryan Flay'i sordum sürekli yazık diyip durdu. | Open Subtitles | انا سألت (سانتوس) عن (ريان فلاي) وهو استمر في قول "عار" |
| O'Neil kesinlikle CIA'in varlığıymış ve Ryan Flay ile aynı gün işe alınmış. | Open Subtitles | اونيل) بالتأكيد كان عميلاً) لوكالة الاستخبارات وتاريخ توظيفه كان تماماً (هو ذات تاريخ (ريان فلاي |
| Jonathan Flay ve oğlu Ryan isimli adam hakkında soru soruyorlarmış. | Open Subtitles | هم يطرحون اسئلة بخصوص رجل (اسمه (جونثان فلاي (وابنه (ريان |
| Flay ailesinin hikâyesini öğren adamlarım buradan isimlerini araştırsınlar. | Open Subtitles | (اكتشفي كم هي عائلة (فلاي تتطابق مع الصورة وانا سوف امر رجالي ان يبحثوا اسمائهم هنا |
| Adı Ryan Flay 10 yaşındayken babasını kaybetmiş. | Open Subtitles | (اسمه (ريان فلاي والده توفي عندما كان يبلغ العاشرة من العمر |
| Sanırım Jonathan Flay'in belgeleri ulusal güvenlik için pek bir anlam taşımadı. | Open Subtitles | (اعتقد اوراق (جونثان فلاي لم تعني الكثير للأمن القومي |
| Şu ilgilendiğin Colorado Üniversitesi belgeleri görünüşe bakılırsa, Ryan Flay örnek bir öğrenciymiş. | Open Subtitles | اوراق جامعة (كولورادو) التي انت .. كنت مهتماً بها من الواضح ان (ريان فلاي) كان طالباً مثالياً |
| -Nasılsın Fly? | Open Subtitles | كيف الحالك يا فلاي ؟ أحافظ على نفسي |
| Otobüsü fazla bekletme. Memnun oldum Fly. | Open Subtitles | لا تؤخر رحيل الحافله تشرفت بمعرفتك فلاي |
| Peki arkadaşın Fly'la ne zamandır tanışıyorsunuz? | Open Subtitles | صديقك فلاي منذ متى تعرفون بعضكم ؟ |
| Çünkü The Fly'ı izlemiştim ve sonu hiç iyi bitmemişti. | Open Subtitles | لأنني رأيتُ فيلم (ذو فلاي) ولم تنتهي الأمور على خير. |
| Fly Girls'tekilere benziyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تبدين كواحدة من فتيات فلاي فرقة إستعراضية* |
| "My Bologna"dan "Pretty Fly for a Rabbi"ye kadar. | Open Subtitles | من "ماي بولونا" إلى "بريتي فلاي فور أيه راباي". |
| Pors'tan ya da Sinek'ten biri ihbar etti herhalde. | Open Subtitles | (أحدهم من نادي الـ (بروك) أو الـ (فلاي قد أبلغ عن هذا |
| "Tom Cruise Yusufçuk hakkında konuşuyor ' - - O bir Yusufçuk. | Open Subtitles | توم كروز يتحدث عن دراجون فلاي هو تنين طائر دراجون فلاي |
| Stormfly, hadi birkaç gemi sallayalım. Merhaba. Hedefe kilitlen. | Open Subtitles | ستروم فلاي ، دعونا نضرب بعض القوارب آه, مرحبا البقاء على الهدف |
| Kötü haber patron Yusufçuğun resimlerini bulamadık. | Open Subtitles | أخبار سيئه سيدي ليس لدينا صور لدراجون فلاي |