| Yüzlerini takmana bile gerek yok. | Open Subtitles | فهو حفل تنكّري لذا فلا داعٍ للقلق حيال الوجوه. |
| Bütün kasabanın seni iki kere kancık gibi dövdüğümü bilmesine gerek yok. | Open Subtitles | فلا داعٍ لتعرف البلدة كلها أنني ركلتك كالكلب مرتين |
| Buraya hamile kadını korumaya geldim. Hamile kadının beni korumasına gerek yok. | Open Subtitles | إنّي هنا لحماية امرأة حبلى، فلا داعٍ أن تحميني المرأة الحبلى. |
| Buraya hamile kadını korumaya geldim. Hamile kadının beni korumasına gerek yok. | Open Subtitles | إنّي هنا لحماية امرأة حبلى، فلا داعٍ أن تحميني المرأة الحبلى. |
| Ağrı çekmenize gerek yok. | Open Subtitles | فلا داعٍ أن تتألم. |