| Eğer burayı boşaltmayı aklına getiriyorsan, yeniden düşün. | Open Subtitles | إذا كنت تشيرين إلى أن علينا الإخلاء ,فلتفكري مرة أخرى |
| Tamam, düşün. | Open Subtitles | حسناً فلتفكري حيال ذلكـ فقد تطرقنا لهذا الموضوعِ الليلةُ الماضية |
| Ten rengine göre sende çok güzel dururdu, bu yüzden gene de bir düşün. | Open Subtitles | سيكون لوناً رائعاً على لون بشرتك، لذا فلتفكري بالأمر |
| O yüzden beni de çıkıntında duran bir başka kaktüs gibi düşün. | Open Subtitles | فلتفكري بي بصفتي إحدى الصبارات التي على حافة شباكك |
| Hey, şöyle düşün: | Open Subtitles | مهلاً، فلتفكري في ذلك: |
| Bunu iyi düşün. | Open Subtitles | فلتفكري بهذا الشان. |
| - Bizim yaptığımız şeyleri düşün. | Open Subtitles | فلتفكري في ما فعلناه. |