| Sonra da ondan bir katille ilgili film yapmasını istedin bak şimdi de buradayız. | Open Subtitles | وفرضت عليه واجباً لصناعة فلمٍ عن قاتل، وانظر إلى حالنا |
| Bozulmuş karides ya da köpekli bir film olabilir. | Open Subtitles | ونملأ عقله بذكريات بسيطة كأكلة روبيان شيئة أو فلمٍ ما |
| Her zamanki gibi yine çiğ yumurta savaşıyla ilgili bir film çekiyordum. | Open Subtitles | كما هي العادة، كنت أقوم بتصوير فلمٍ في ذلك اليوم يتضمّن معركة بالبيض |
| Buraya yine gelebilirsiniz. Harika bir film çektiğinizden emin olun! | Open Subtitles | ولكن ما زال بإمكانكم الحضور إلى هنا تأكدوا من أن تقوموا بتصوير فلمٍ مذهل |
| Şu anda film üzerinde çalışmadığımı biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لاتعلمين أنّنا نعمل على فلمٍ في الوقت الحالي |
| Sana bir film yapmak için pek çok farklı şey denedik ama hepsi ya saçma ve alakasızdı ya da istediğimiz gibi olmadı. | Open Subtitles | قمنا بتجريب العديد من الطرق لصناعة فلمٍ من أجلكِ ولكن كلّها كانت حمقاء وغير مناسبة أو ليست كما نريدها |
| İnsanların en çok terlediği film hangisi? | Open Subtitles | أيّ فلمٍ تعرّق فيه الممثّلون أكثر؟ |
| - Hepsi film için. | Open Subtitles | كلّ ذلك في سبيل صناعة فلمٍ مذهل |
| Şimdi, iyi bir film yapmakla ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | أنا لستً مهتمًا بصناعةِ فلمٍ جيد |
| Şimdi, bu, dünyamızda "gerçek bir film anı" dediğimiz şey budur. | Open Subtitles | هذا ما ندعوه في عالمنا "لحظةَ فلمٍ واقعية" |
| Bu akşam bir film izlemek isterim. | Open Subtitles | أرغبُ في مشاهدة فلمٍ اللّيلة |
| - film hazırlamıştım sen de birkaçında vardın. | Open Subtitles | -كنتِ موجودةٌ في فلمٍ أو فلمين |
| Lynette tek film dedi ve yakında evde olur. | Open Subtitles | قالت (لينيت) بأن لا تشاهدوا أكثر من فلمٍ واحد ستأتي قريباً |
| Ne güzel bir film değil mi? Harika ötesisin. | Open Subtitles | يالهُ من فلمٍ رائع أنتي رائعة |
| Birlikte bir film daha yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نعمل على فلمٍ آخر |
| Benim hakkımda film yapman için Madison zorladı. | Open Subtitles | ماديسن) أجبرتك على صنع) فلمٍ من أجلي.. |