| Sam'i görürsen, lütfen ona aramasını ya da eve dönmesini söyle. | Open Subtitles | أذا رأيت سام , فمن فضلك قل لها ان تعود للمنزل |
| İyi bir okuma yapabilmem için fiziksel temasa ihtiyacım var, lütfen. | Open Subtitles | أنا بحاجة الى إتصال فعلي للحصول على قراءة جيدة، فمن فضلك |
| Buna söz veremiyorsanız o hâlde lütfen odayı terk edin. | Open Subtitles | إذا لم تتمكن من الالتزام بهذا فمن فضلك غادر الغرفة |
| Bilmiyorsanız da lütfen doktorunuza sorun ya da mammografi raporunuzun ayrıntılarını okuyun. | TED | وان كنت لا تعلمي .. فمن فضلك إسئلي طبيبك او اقرأي المعلومات الموجودة على تقرير الماموغراف الخاص بك |
| Eğer bana 10 gün içinde senle evlenmek zorunda olduğumu söylersen, lütfen inan ki, sabaha yaşamıyor olacağım. | Open Subtitles | إذا أخبرتنى أننى يجب أن أتزوج منك بعد عشرة أيام فمن فضلك صدقنى إننى سأموت فى الصباح |
| Eğer şu şeyden söz edeceksen, lütfen o kelimeyi kullanma, olur mu? | Open Subtitles | لو يجب علينا مناقشة ذلك فمن فضلك لا تستخدم تلك الكلمة |
| O yüzden ne söylemeniz gerekiyorsa lütfen söyleyin. | Open Subtitles | مهماكانما لديكلتقوله, فمن فضلك , قله فحسب |
| Bak, eğer canını sıkan bir şey varsa lütfen bana söyle. | Open Subtitles | أذا كان هناك شيئاً يذعجك فمن فضلك أخبرني |
| Başka birşeye ihtiyacın olursa, lütfen benden isteme. | Open Subtitles | إذا كنتَ بحاجة إلى أيّ شيء آخر فمن فضلك لا تسألني |
| Başka birşeye ihtiyacın olursa, lütfen benden isteme. | Open Subtitles | إذا كنتَ بحاجة إلى أيّ شيء آخر، فمن فضلك لا تسألني |
| Ancak bir yere gitmeden önce bir kart seçer misin lütfen? Herhangi bir kart. | Open Subtitles | لكن قبلما تذهب لأيّ مكان، فمن فضلك اختَر أيّ بطاقة |
| Ancak bir yere gitmeden önce bir kart seçer misin lütfen? Herhangi bir kart. | Open Subtitles | لكن قبلما تذهب لأيّ مكان، فمن فضلك اختَر أيّ بطاقة |
| Eğer herhangi bir bilgiye sahipseniz lütfen FBI a ulaşın. | Open Subtitles | بعض المعلومات المهمة التي تفيد القانون إن كان لديك أيّ معلوماتٍ فمن فضلك اتصل بمكتب التحقيق الفيدرالي |
| Benimle konuşmayacaksan lütfen birisiyle konuş. | Open Subtitles | حسناً ، إذا لن تتحدث إلىّ فمن فضلك ، تحدث إلى شخص آخر |
| Burada kutlama yapmaya çalışıyoruz. lütfen git. | Open Subtitles | نحاول أن نتمتّع بمسائنا فمن فضلك اذهب |
| Efendim, buradaysanız, lütfen kendinizi tanıtın. | Open Subtitles | سيدي, إن كنت هنا, فمن فضلك أعلن عن نفسك |
| Eğer aklınıza başka bir şey gelirse lütfen beni arayın. | Open Subtitles | إن تذكرتَ أمراً آخر فمن فضلك اتصل بي |
| Herkesi çıkarmaya çalışıyorum ama yapamazsam, lütfen... | Open Subtitles | انا أحاول إخراج الجميع ، ولكن أذا ....... لم أستطع فمن فضلك |
| Bizim mahalleden. lütfen buna engel olma. | Open Subtitles | هو من حينا فمن فضلك لا تتدخل في ذلك |
| Michael, eğer bir sorun olursa lütfen karımı kurtar. | Open Subtitles | إذا حدث أي شئ هناك فمن فضلك أنقذ زوجتي |