| Ama bir sabah, bu yazıyı bu Vincent Van Gogh resminin üstüne astım. | TED | ولكن في صباح يوم ما، علقت نفس العلامة الصغيرة على لوحة للفنان فنسينت فان جوخ |
| St Vincent hastanesinde geçirdiğim iki sene hem yüreğimi katılaştırdı, hem de moralimi bozdu. | Open Subtitles | سنتين من معاشرة حصى المرارة في مستشفى القديس فنسينت قد جعلتا من قلبي قاسياً لكنها جعلت أجزاء أخرى مهمة مني أكثر ليونة |
| Bay Vincent Price size güzel bir tavsiye verecek. | Open Subtitles | السّيد فنسينت برايس سَيَعطيكم نصيحةَ جيدةَ |
| Vincent Ludwig, kentin en büyük şirketlerinden birinin başkanıydı. | Open Subtitles | إمتلك فنسينت لودفيج واحدة من أكبر شركات المدينة |
| Beyler Vincent Ludwig bu toplumun en saygın fertlerinden biri. | Open Subtitles | سادتى, فنسينت لودفيج أحد أكثر أعضاء هذه الجالية إحتراما |
| Vincent Ludwig saygın, cömert ve nazik bir adamdır. - Onu benim gibi tanımıyorsun. | Open Subtitles | فنسينت لودفيج رجل محترم جدا و رحيم كريم, أنت لا تعرفه مثلى |
| Los Angeles şehri, Bay Vincent Ludwig'in bağışladığı tüfeği kraliyet ailesine sunmaktan büyük gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | تفخر مدينة لوس أنجليس أن تقدم إلى العائلة المالكة بندقية الحرب الثورية تبرع بها السيد فنسينت لودفيج |
| New York'ta, ünlü bir tiyatro aktörü vardı. Adı, Vincent Gambini'ydi. | Open Subtitles | كان هناك ممثل مسرحي بارز بنيويورك وكان يدعى فنسينت غامبيني |
| Tony T.'nin Frankie'den başka Vincent diye bir oğlu daha var. | Open Subtitles | توني تي كان عنده إبن آخر بالإضافة إلى فرانكي، فنسينت |
| O cesetler su yüzüne vurunca Vincent deliye dönmüş. | Open Subtitles | يبدو أنّ فنسينت جن جنونه بعد أن ظهرت تلك الجثث |
| Bana Vincent Parmelly'nin geçen haftaki vardiya çizelgesini verir misin ? | Open Subtitles | نعم، يعطيني فنسينت بارميلي جدول عمل للإسبوع الماضية. شكرا لكم. |
| Sanırım birisi gidip Vincent Parmelly'i tutuklamalı. | Open Subtitles | أعتقد شخص ما يجب أن يخرج وتوقيف فنسينت بارميلي. |
| Sadece Vincent'da olduğunu sanıyorduk. Sen nasıl aldın? | Open Subtitles | لما الشيء الموجد بدم فنسينت موجود بدمك ألان ؟ |
| Vincent hiçbir şey anlatmadı. | Open Subtitles | لماذا لم يخبرني احد أي شئ عن الإنفجار؟ فنسينت لم يخبرني أي شئ |
| Vincent'ın kafesindeki karaoke gecesine gitmeye ne dersin? | Open Subtitles | ماذا تقولي، نذهب إلى فنسينت لنشاهد ليلة الغناء؟ |
| Sanal Vincent sağlıksız siparişleri kabul etmiyor. | Open Subtitles | فنسينت الإفتراضي يَرْفضُ الأَخْذ أيّ طلبات غير صحّية. |
| Seni bırakıp gittiğim için özür dilerim Vincent... | Open Subtitles | انا حقا اسف للهروب عنك فنسينت ولكني كنت خائف |
| Vincent Ludwig'den size bir mesajım var. | Open Subtitles | عندى رسالة لك من فنسينت لودفيج |
| Vincent'la benim aramda asla bir şey olmadı. | Open Subtitles | لم يكن أبدا أى شئ بينى و فنسينت |
| Dedem, Vincent'i huzur evine yerleştirmem lazım ve Manhattan'da bir yer var ama burada oturuyor olması lazım. | Open Subtitles | جَدّي فنسينت يَحتاجُ بيتُ شيخوخةِ - - وهناك a مكان في مانهاتن، لَكنَّه مِنْ الضروري أَنْ يَكُونَ a ساكن. |