| O zamanlarda, bir pencere çiftliği, bir sürü test gerektirecek Teknik olarak karmaşık bir fikirden başka birşey değildi. | TED | بالعودة إلى ذلك الوقت، كانت مزرعة النافذة لأكثر من فكرة معقدة فنياً التي كانت ستتطلب العديد من التجارب. |
| Siviller gizlilik şartlarını imzalarlar. Teknik olarak, soruşturmaya daha yatkınlar. | Open Subtitles | توقيع المدنيين على عدم كشف البيانات فنياً هم مسؤولون عن أخذ الاجراءات القانونية ضدهم |
| Teknik olarak, erkekler soğuğa karşı daha dirençlidir. | Open Subtitles | اذا فنياً ، الرجال اكثر مقاومه للبروده من النساء |
| Bunun sanat filmi olmadığına emin miyiz? - Şimdi ne yapıyoruz? | Open Subtitles | هل نحن متأكدون أن هذه لعبة و ليست فلما فنياً ؟ |
| 1998'de, ihtilafın merkezinde olan bir sanat çalışmam oldu. Amerikan bayrağının saldırgan şekilde kullanılması konusunda. | TED | أنجزت في عام 1989 عملاً فنياً أصبح مثار جدل لاستخدامه العلم الأميركي بشكل عدواني |
| Bunu sanatsal bir yorum için mi yaptın? | Open Subtitles | والآن ، هل تعتقد أن ناقداً فنياً فعل ذلك؟ |
| Teknik olarak, kaybolmadı. Ev arkadaşı, ailesini ziyarete gittiğini sanmış. | Open Subtitles | فنياً ، فإنها لم يتم التبليغ عنها أصدقاء السكن أعتقدوا أنها تزور عائلتها |
| Teknik olarak zordur sonuçta ama sen elinden geleni yapıyorsun. | Open Subtitles | إنها فعلاً متقنه فنياً. لكن كما تعلم، ليس بها قلب أو روح. |
| Teknik olarak onları Günlük Bakım Merkezi'nden çıkartmamam gerekiyordu. | Open Subtitles | فأنا فنياً لست من المفترض أخذهم بعيداً عن مركز الرعاية اليومي. |
| Teknik olarak bir sandal. Ve biz batmıyoruz. | Open Subtitles | فنياً إنه قورب تجديف ونحن لن نغرق، إتفقنا؟ |
| Diyeceksin ki, Teknik olarak beyin sapı çalışmayan bir bebeğin beyin ölümü ilan edilemez. | Open Subtitles | ستقول . لأنه فنياً طفل بجذع دماغ جزئي يعمل |
| Teknik olarak burada kontrolün sende olduğunu biliyorum ama sana şunu söylediğimde bana inan benimle uğraşmak istemezsin, özellikle de bugün. | Open Subtitles | أعلم أنك فنياً لديك الحرية الطلقة في هذا المكان ولكن صدقني عندما أقول لك أنك لاتود العبث معي، ليس اليوم |
| Tayland'dan geldi yani Teknik olarak bilirsin, yasal değil. | Open Subtitles | انهم من تايلاند ليسو مطابقين فنياً انت تعرف, القانون. |
| Ama ruhsatı yok. Yani Teknik olarak yedek parça için satın alıyorsun. | Open Subtitles | ولكن ليس لدي سند ملكية فنياً, تشتريها لأجل قطع الغيار فقط |
| biliyorsun, ben bir sanat eleştirmeni değilim, ancak neyden nefret ettiğimi bilirim ama bundan nefret etmedim tablon çok cesur ancak yinede güzel ve az da olsa önemli olan şu ki; genital organımı komik çizmediğin için teşekkürler öyle yaptım sanıyordum! | Open Subtitles | لست منتقداً فنياً ولكن أعرف ماذا أكره وأنا لا أكره هذه لوحتك جريئة ولكن جميلة |
| Aşağı tarafta, sanat galerisi olan bir arkadaşım var, harika bir sokak sanatı sergisi yapıyorlar. | Open Subtitles | إذا أن عندي هؤلاء الأصدقاء حيث يملكون معرضاً فنياً في وسط المدينة، أنه يقومون بهذا العرض الضخم بفن الشارع |
| Masraflarını karşılayarak, tahta mucizelerinin başrolde olacağı, gösterişli bir sanat sergisi düzenleyeceğim! | Open Subtitles | وأريد أن أمول معرضاً فنياً فاخراً يعرض تحفك الخشبية |
| Cicim, cinayeti kanıtladınız. Bu sanat eserini, cinayet mahalline çevirdi. | Open Subtitles | عزيزتي، لقد أثبتِ وجود جريمة قتل غيّرتِ كونه عملاً فنياً إلى مسرح جريمة |
| İş çok değerli bir sanat eseri ise herhangi bir şey hakkında endişelenmenize gerek yok. | Open Subtitles | ستجدَ عملاً فنياً ثميناً لايجب عليكَ أن تقلقَ بشأنهِ |
| ...ve sahne makyajında da oldukça sanatsal hale geldim fakat şimdi zihnini ele geçirdi. | Open Subtitles | وأصبح الأمر فنياً بإستخدام مكياج المسرح لكن الآن.. الآن إستحلت عقله. |
| Sadece mekân, yapı ve enerji var; sanatsal renklerden çok yapısal formların yön verdiği, dokuz pano şeklinde açılan, boyanmış devasa bir çerçeve. | TED | ليس هناك سوى الفراغ و البنية و الطاقة، هنا تجد إطاراً فنياً هائلاً يطل على 9 لوحات أخرى، معتمدة على التكوين النحتي أكثر من الألوان المرسومة. |