| Bu böyle devam edemez, toplum bu değil. | Open Subtitles | إن لم تكن هناك وقفة لذلك فهذا ليس مجتمعاً |
| Ama benim istediğim yaşam tarzı bu değil. | Open Subtitles | فهذا ليس أسلوب الحياة الذي أبحث عنه |
| Yapmam gereken tek şey bu değil ki. | Open Subtitles | فهذا ليس الشئ الوحيد الذي أفعله هنا |
| Sende aradığım bu değil. | Open Subtitles | فهذا ليس هو ما أحتاجه منكِ |
| Bizim kurallarımız bu değil. | Open Subtitles | فهذا ليس من صفاتنا |
| Köşemi iptal edebileceğinizi zaten biliyorum ama Daily Planet için yazdığım tek şey bu değil. | Open Subtitles | وأنا متأكدة أن بإستطاعتك قتل عمودي في الصحيفة فهذا ليس الأمر الوحيد الذي أعمله (لصالح (الدايلي بلانت |
| İstediğim bu değil. | Open Subtitles | فهذا ليس ما أريده |
| - Hayır, bana öyle hitap etme. Benim yolum bu değil. | Open Subtitles | فهذا ليس مضماري، ولم يكن قطّ. |