| Eğer bir hasta onu doktor sanıyorsa sebebi muhtemelen budur. | Open Subtitles | إذا أخطأ مريض وحسبها طبيبة، فهذا هو السبب على الأرجح. |
| Kuralları çiğnemeniz gereken bir zaman varsa, o da budur. | Open Subtitles | إن كان يوجد وقت لخرق القواعد فهذا هو ذلك الوقت |
| O mu burada, şimdi, benim ülkemde, gözdağı veriyor? Bu benim ilgilendirir işte. | Open Subtitles | أليس هو الشخص هنا الآن فى بلادى يقوم بتهديدات إذن فهذا هو عملى |
| İşte bu mevcut arazi, yani bu şu an nasıl göründüğü, bu da bizim önerimiz. | TED | فهذا هو الموقع الحالي ، وهذا هو شكله الحالي، وهذا هو مقترحنا. |
| Eğer söyleyecek son sözlerin var ise şimdi tam sırası. | Open Subtitles | إن كان لديك أي كلمات أخيرة فهذا هو الوقت المناسب |
| Bize söyleyeceğin bir şey varsa, şimdi tam sırasıdır. | Open Subtitles | اذا كان هناك شيئ لتخبرينا به فهذا هو الوقت المناسب. |
| Bununla ilgili bir sorunu olan varsa şimdi söylemenin tam sırası. | Open Subtitles | وإذا كان هذا يشكّل مُشكلة لأي أحد منكم، فهذا هو الوقت المناسب لإبلاغنا. |
| Başarımızın sırrı gerçekten budur, biz çok eğleniyoruz. | TED | فهذا هو سر نجاحنا .. فنحن نستمتع كثيراً |
| Bence de. Hayatım tek bir noktaysa, o budur. | Open Subtitles | انا أيضا ، اذا كان لحياتى هدف واحد فهذا هو |
| Eğer batılı bir kız gibi olmak istiyorsan batılı kızlara olan budur. | Open Subtitles | إن أردت أن تكوني مثل الفتيات الغربيات، فهذا هو ما يحدث للفتيات الغربيات. |
| Babamın bahisçisinden öğrendiğim tek bir şey varsa o da budur. | Open Subtitles | اذا تعلمت اىّ شيىء من وكيل رهانات والدى فهذا هو |
| Ölmeye değer bir sey varsa o da budur. | Open Subtitles | لو أن هناك شئ يستحق الموت من أجله فهذا هو |
| İşte kafalarındaki internet işte bu. | TED | وبالتالي فهذا هو الإنترنت الذي يفكرون فيه. |
| Merak ettiyseniz, işte bu bizim güç testimiz. | TED | في حال تساءلتم، فهذا هو إختبار القوة لدينا. |
| İşte burada baktığımız denklem. | TED | وبالتالي فهذا هو نوع المعادلة التي ننظر إليها. |
| Herhangi biriniz geri dönemk istiyorsa, şimdi tam zamanı. | Open Subtitles | إذا أردتم الرجوع, فهذا هو الوقت المناسب. |
| Eğer onun hakkında söylemen gereken bir şeyler varsa, şimdi tam zamanı. | Open Subtitles | اذا كان هناك شيء عليك أن تقوله لي فهذا هو الوقت |
| Sorularınız varsa şimdi sorabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا كان لديكم اية اسئلة, فهذا هو الوقت المناسب. |
| Sorusu olan varsa şimdi sorsun, tamam mı? | Open Subtitles | إن كان لدى أحد أسئلة، فهذا هو الوقت لطرحها، اتفقنا؟ |