| İkiniz de gençsiniz. anladığım kadarıyla evleneceksiniz. | Open Subtitles | أنتما شابان و كما فهمت أنه قد تمت خطبتكما للزواج |
| anladığım kadarıyla bir elektromanyetik bomba ile vurulmuşsunuz. | Open Subtitles | فهمت أنه تم استهدافكم بجهاز نبض كهرومغناطيسي نعم، هذا صحيح. |
| Sayın Yargıç, İngilizcem peki iyi değildir ama anladığım kadarıyla davanın kapatılmasını istiyor. | Open Subtitles | .. سيدي ، لغتي الإنجليزية ليست جيدة ..ولكن فهمت أنه يطلب |
| Fakat anladığım kadarıyla randevu 2 saatlikti bu yüzden üzerinde geçebildiğimiz kadar geçeriz diye umuyordum. | Open Subtitles | لكنني فهمت أنه موعد لساعتين كنت آمل لو نستطيع مراجعة ما أمكن فحسب |
| anladığım kadarıyla Sir William McCordle ve patronunuz arasında bazı problemler varmış. | Open Subtitles | فهمت أنه كانت هناك بعض الصعوبة -بين المرحوم السير (ويليام) و مستخدمتك |
| Ama anladığım kadarıyla bu onun gerçek ismi değil. | Open Subtitles | لكن حسب ما فهمت أنه ليس اسمها الحقيقي |
| anladığım kadarıyla bu anlık verilmiş bir karar. | Open Subtitles | كما فهمت أنه قرار عفوي جرى في لحظة |
| Ama anladığım kadarıyla yakın bir zamanda dönmeyi planlıyor. | Open Subtitles | معَ ذلك ، فهمت أنه من المقرر أن تعودَ إلى المنزل قريباً . |
| anladığım kadarıyla çok sayıda erkek arkadaşı vardı. | Open Subtitles | فهمت أنه كان لها صديق |