| Adam beni anladı. | Open Subtitles | حسناً، الرجل فهمني |
| Ama bu zavallı adam beni yanlış anladı | Open Subtitles | ولكن الشخص السكين فهمني خطأ |
| Bunu ona açıkladım, bal gibi de anladı. | Open Subtitles | لقد شرحت له وهو فهمني |
| Evlenme teklif eden birçok adam oldu, ama aralarında beni anlayan bir tek o oldu. | Open Subtitles | أتعلم، لقد كان الرجل الوحيد وكان هنالك الكثيرين غيره قد تقدموا لي بعرض الزواج لكنه كان الوحيد الذي فهمني. |
| Camilla beni tam anlamıyla anlayan tek insandı. | Open Subtitles | كاميلا كانت الشخص الوحيد الذي فهمني |
| Sadece, beni anlıyordu... Yeniydi, farklıydı. | Open Subtitles | كما تعلمين إنّه فهمني وكان وجهاً جديداً و مختلفاً عن الآخرين |
| Daha iyi açıkla. | Open Subtitles | إذاً فهمني جيداً |
| Hayır, anladı. Parası yokmuş. | Open Subtitles | لقد فهمني إنه مفلس |
| Beni tamamıyla anladı. | Open Subtitles | لقد فهمني تماماً |
| Ona dediklerimi anladı. | Open Subtitles | فهمني عندما تكلمت معه |
| Devam et şaka yap. O anladı. | Open Subtitles | -اسخري كيفما تشائي، لقد فهمني . |
| - anladı mı? | Open Subtitles | ـ هل فهمني ؟ |
| Sanırım anladı. | Open Subtitles | أظن أنه فهمني |
| Beni anlayan ilk öğretmen sizsiniz. | Open Subtitles | أنت أول مدرس والوحيد الذي فهمني |
| Beni anlayan tek Keşiş sendin. | Open Subtitles | لقد كُنت الراهب الوحيد الذي فهمني |
| Beni gerçekten anlayan sadece kardeşim Frank vardı. | Open Subtitles | كان أخي (فرانك) الوحيد الذي فهمني |
| Kardeşini düşün o beni anlıyordu. | Open Subtitles | شقيقكِ لقد فهمني |
| Sarkar, lütfen açıkla, anlat bana! | Open Subtitles | ساركر ,اشرحلي ارجوك فهمني |