"فوات الآوان" - Translation from Arabic to Turkish

• Çok geç
• çok geç olmadan
• çok geç olana
• İş işten geçtikten
• çok geçti
• yoksa çok geç
• çok geç olacak
• işten geçmeden
• İş işten geçene
• işten geçmiştir
• çok geç kalmadan

Siz, biyolüminesansın gücünü anlamayı Çok geç öğrenen okyanusun dibindeki çoğu canlıdan sadece birisiniz.
أنت واحد من بين كثير من المخلوقات فى عمق المحيط الذى يتعلم ولكن بعد فوات الآوان أن يقدر قوة الضيائية الحيوية.

Neyse ki Çok geç olmadan bunu düzeltecek zamanı oluyor.
لحسن الحظ، كان لديه متسع من الوقت ليصحح ذلك قبل فوات الآوان.

Siz de eğlendiniz, Mösyö. Çok geç olmadan gidin.
لقد استمتعت بما يكفي يا سيدي من الأفضل أن تغادر قبل فوات الآوان.

Belki aynısını yapabileceğini ve benim de Çok geç olana kadar fark etmeyeceğimi sanıyorsundur.
وقد تعتقدين أنه بإمكانك فعل نفس الشيء ولن أدرك هذا إلا بعد فوات الآوان

...benim sana gelip karşı çıkmamı ve Çok geç olmadan her şeyi bitirmen için yalvarmamı beklemez miydin?
ألا تتوقع منى أن أعترض وأتوسل إليك أن تنهى العلاقة بها قبل فوات الآوان

La Bedoyere, Prusyalılar Çok geç kaldı. Wellington yenildi.
البروسيون جاءوا فى وقت متأخر جدا بعد فوات الآوان , ولينجتون إنهزم

Bu günlerde Çok geç olmadan önce birinin kulak vermesi iyi olacak.
كان سيكون الوضع أفضل لو كان سمع أحدهم قبل فوات الآوان

Çok geç olmadan burayı terk edin.
نصيحتي لك أن تغادري هذا المكان قبل فوات الآوان

Çok geç olmadan şüphelinin profilini verelim.
هناك احتمال انها ما زالت حية فلنضع الوصف قبل فوات الآوان

"Yoldan çıkmış olan işlerimizi yola koymak için Çok geç olmadan... - Tanrı aşkına.
ولكنه لن يفعل قبل فوات الآوان إنه متردد شؤننا مختلة

O yüzden onlar, istediklerini almakta o kadar azimlilerdir Çok geç olmadan.
لهذايصمّمون.. علىالحصولعلىمايريدون.. قبل فوات الآوان

Çok geç olmadan defterin nerede olduğunu söylemlisin.
يجب عليك أن تخبرني أن هو سجل الحسابات قبل فوات الآوان

Onun da beni ne kadar sevdiğini anladığımda Çok geç olmuştu.
وعلمت كم كانت تهتم هى الاخرى ولكن بعد فوات الآوان.

Görümde, Çok geç olmadan uyanmalısın demiştin.
في رؤيتي قلت لي يجب أن أستيقظ قبل فوات الآوان

Baban, Çok geç olana kadar gerçeği fark etmedi.
ولم يدرك الحقيقة حتى فوات الآوان

İş işten geçtikten sonra yaptığın hataları anlamak çok kolay.
لطالما كان إدارك خطأك بعد فوات الآوان أمراً سهلاً ..

Doktor çağırdık ama çok geçti.
بالطبع استدعينا الطبيب، ولكن بعد فوات الآوان.

Bir an önce, yoksa Çok geç olacak.
الآن, قبل فوات الآوان.

Ama iş işten geçmeden onları göremeyiz.
.لكننا لن نعرف عن وجودها شيء إلا بعد فوات الآوان

Sadece ben kapının dışına çıktım diye böyle arkadaşça gitmememi istiyorsun yani iş işten geçene kadar bir şey yapmıyorsun.
لأنّي خارج المنزل فحسب، تريد منّي أخيراً أن أتوقف. يبدو وكأنُكَ لا تقوم بالفعل إلاّ بعد فوات الآوان.

Bir tuzağa düştüğünü anladığında iş işten geçmiştir.
فلا تكتشف السمكه المصيده إلا بعد فوات الآوان

Umarım Çok geç kalmadan fikrini değiştirir.
أتمنى أن يغيّر رأيه قبل فوات الآوان