| Bu cinayetlerden birinin haberi varsa, o da Fauzi'dir. | Open Subtitles | إن كان أحد ما يعلم بأمر عمليات القتل،فسيكون فوزي |
| Buraya tekrar gelmeseydim. Fauzi yaşıyor olacaktı. | Open Subtitles | لو أنني لم أعد إلى هنا لكان فوزي لا يزال حيا |
| Sence Fauzi bildiği her şeyi söyledi mi? | Open Subtitles | هل تظنين بأن فوزي قال كل شيئ يعرفه؟ |
| Kendi kendine narkolepsi* teşhisi koyduğun komik Fozzie Bear taklitlerine katlanmak zorundaydım. | Open Subtitles | .. لقد تعبت من تقليدك لـ "فوزي بير" السخيف وتعبت من اضطرابات نومك |
| Kim Fuzzy'e polis der ki? Bu çok saçma. | Open Subtitles | من يقول " شرطـي " ـ اقصد , بالحقيقه , " فوزي " ـ |
| Önümüzdeki saati teklif çubuğunu kaldırarak geçir. Bir şey kazan. | Open Subtitles | اقضي الساعة القادمة برفعي يدك فوزي بأي شيء |
| Varoşlara döndüğünde tekrar giyecek. Ben bahsi kazandıktan sonra. | Open Subtitles | سيحتاج لإرتدائها عند عودته للحي، بعد فوزي بالرهان |
| Bu benim zafer partim olmalıydı kafayı yemiş annemin partisi değil. | Open Subtitles | هذه من المفترض ان تكون حفلة فوزي الكبير ليس حفلة أم حانقة |
| Fauzi Nidal'dan Ihab Rashid ile bir buluşma ayarlamasını istedim. | Open Subtitles | طلبت من (فوزي نضال) أن يرتب لقاءاً مع (إيهاب رشيد) |
| Fauzi Nidal'dan Ihab Rashid ile bir buluşma ayarlamasını istedim. | Open Subtitles | طلبت من (فوزي نضال) أن يرتب لقاءاً مع (إيهاب رشيد) |
| Fauzi Nidal'dan Ihab Rashid ile bir buluşma ayarlamasını istedim. | Open Subtitles | طلبت من (فوزي نضال) أن يرتب لقاءاً مع (إيهاب رشيد) |
| Omar, Fauzi, sorun yok. Ben halledeceğim. | Open Subtitles | عمر , فوزي ، كل شيء على ما يرام |
| Seçimi Fauzi Nidal'in kazanacağını söylüyor. Ben de onu kovdum. | Open Subtitles | هو يقول أنّي سأخسر الانتخابات لـ(فوزي نضال)، لذا سأعيده لبلده |
| Fauzi bir şeyler gizliyor. | Open Subtitles | فوزي يتكتم عن الأمر |
| Kapağa Ayı Fozzie'yi koysalar onu seksi sanacaksın. | Open Subtitles | قد يضعون "الدب فوزي" على الغلاف و انت ستعتقدين بأنه مثير |
| Fozzie, Popoburgen'de tam bir hafta gösterimiz var. | Open Subtitles | "فوزي"، حجزنا أسبوعا مليئا في "بوبنبيرغن" |
| Fuzzy'nin girme ihtimaline karşı Jen çevrim içi kalmış oluyor. | Open Subtitles | - نعــم وبهذا الطريقه جين تصبح على الأنترنت وفي هذي الحاله ( فوزي ) يشاهد هذا , صحيح ؟ |
| Gelecek eli kazan ve ben de istediğin herhangi bir soruyu cevaplayayım. | Open Subtitles | فوزي بالدور القادم ... وسأجيب عن كل الاسئلة التي ستسأليها |
| Hatta ve hatta, yetenek gösterisini kazandıktan sonra, belki benim de kendime ait bir yardımcım olur. | Open Subtitles | في الحقيقه فبعد فوزي في إستعراض المواهب ربما سأحصل على معاونةٍ لي |
| Lütfen Fuzz'ı orada öylece merak içinde bıraktım deme. | Open Subtitles | ـ أرجـوك اخبريني بـ أنك لم تتركـي ( فوزي ) ـ لـ أن تجلسي وتتسـائلـين |
| Aksi takdirde Fazui Nidal Abuddin'in Başkanı olacak. | Open Subtitles | وإلّا، فـ(فوزي نضال) على (وشك أن يصبح رئيس (عبودين |
| Çeviri: lordemre JnRMnT (Ozan KANIK) Keyifli seyirler... - Yani araba kazası gerçekti. | Open Subtitles | ترجمة ايمان فوزي , و سارة الريس |
| zaferim kaçınılmaz olsa da korkarım ki temel ögelerden biri kayıp. | Open Subtitles | رغم أن فوزي حتمي أخشى أن حملتي تفتقد عتصراً واحداً |
| Affedersin, ben yarınki zaferimi ona çoktan adadım bile. | Open Subtitles | آسف لقد أهديت بالفعل فوزي |