| Kaptan, Telsiz'den Vossler, efendim. Nefes almaya başladı. Çok çok yakınız. | Open Subtitles | كابتن ، أنا فوسلر سيدي أعتقد أنني على وشك إصلاح الراديو |
| Herşey Bay Vossler... | Open Subtitles | إذاً ، الأمر كله يتعلق بالمعرفة سيد فوسلر |
| - Hadi, hadi, hadi. - Şuna bak, Vossler. | Open Subtitles | أنظر ، أنظر ، أنظر إليها ، فوسلر ها هي ، ها هي |
| - Elektronlar yapmanızı? - Hey, Vossler, bağlantı lâzım. - Ukalalıklarını kendine sakla. | Open Subtitles | ننتج إلكترونات - فوسلر ، نحن بحاجة للإتصالات - |
| Üç dakikanız var, Vossler. Üç dakika ve işliyor. | Open Subtitles | لديك ثلاث دقائق ، فوسلر فقط ثلاث دقائق |
| Hadi, Vossler. Hadi. Hadi. | Open Subtitles | هيا فوسلر ، هيا أستمر ، أستمر |
| Ajan Vossler, kendisi bir arkadaşımdır, girmesine izin verebilirsiniz. | Open Subtitles | الوكيل (فوسلر)، إنه صديقي يمكنك السماح له بالدخول |
| Ajan Vossler arabada bekliyor. Seninle arabada buluşuruz. | Open Subtitles | الوكيل (فوسلر) ينتظر بالسيارة سأقابلكِ هناك |
| Sayın Carol Vossler tanımlayamadığı bir kadaın tarafından kendisinin ve çocuğunun rehin alındığını söylüyor. | Open Subtitles | فالسيدة (كارول فوسلر) تدّعي بأن امرأةً احتجزتها وطفلها رهائناً تحت تهديد السلاح |
| Vossler'un bize Taylor'un nerede tutulduğunu söylemesine ihtiyacımız vardı. | Open Subtitles | لقد احتجنا لأن يخبرنا (فوسلر) أين كان (تيلور) محجوزاً |
| - Hadi Vossler. Hadi. - Evet. | Open Subtitles | هيا فوسلر ، هيا - نعم , نعم - |
| - Ajan Vossler. | Open Subtitles | -العميل (فوسلر ) |
| Vossler'in ölümü. | Open Subtitles | -مقتل (فوسلر ) |