| Merhaba, Bayan Diva. Ben Fog. | Open Subtitles | مرحبا أيتها الآنسة المغنية أنا فوغ |
| Fog'un D.M.V'de kayıtlarını bulduk. Drexler giriş kayıtlarıyla bire bir uydu. | Open Subtitles | لقد قارنّا صورة (فوغ) من دائرة المركبات المتحرّكة مع شريط (دريكسلر) |
| Şüpheli, iki mezun öğrenci Tyler Fog ve Jay Burchell geniş çapta aranıyor. | Open Subtitles | "كلا المشتبه بهما خريجان جامعيّان" "لا يزال (تايلور فوغ) و (جاي بورشيل) طليقان" |
| Beni taşıyacak uçan makinayı görün Phileas Fogg, dünyanın etrafında 80 gün.. | Open Subtitles | ترقبوا الآلة الطائرة التي ستحملني أنا (فيليس فوغ) حول العالم بـ80 يوم |
| Olağanüstü oldukları şüphesiz, ama tırmanma ekibi için tam bir sorun, Jim Spickler ve Tim Fogg. | Open Subtitles | مُدهش، بلا ريب، لكن تكمن المشكلة الحقيقة لفريق التسلّق، "جيم سبيكلار" و "تيم فوغ". |
| Burada bir pijama partisinde, Fransız Vogue çekiminden birkaç gün önce | TED | ها أنا في حفلة مبيت قبل أيام من التصوير لـ"فوغ الفرنسية". |
| "Vogue" dergisinin Haziran sayısında aynısı vardı. | Open Subtitles | انتظر حتى ترى هذا الفستان الجديد لقد عرضو نفس هذا الفستان في مجلة فوغ بشهر يونيو |
| Tyler Fog'un başkan Shears'a olan husumetinin derecesini bundan anlayabilirsiniz. | Open Subtitles | "يمكنكم أن تروا مستوى عداوة (تايلور فوغ) تجاه الرئيس (شيرز)" |
| Bu ülkenin nasıl yönetileceğine dair bir fikir verin, Bay Fog? | Open Subtitles | ألديك أيّة أفكار حول إلى أين تتجه هذه البلاد، سيّد (فوغ)؟ |
| Carlton Fog 59'uncu ve Lex'in oralardan 6,500 dolar çekiyor. | Open Subtitles | لديّ (كارلتون فوغ) يقوم بست سحوبات نقدية لفئة الـ500 دولار، قرب شارع 59 و (ليكس) |
| FBI, Fog! Ateş ederim! | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الاتحاديّة، (فوغ) سأطلق النار! |
| Tyler Fog bu sabah erkenden babasını iki kere aramış. | Open Subtitles | أجرى (تايلور فوغ) مكالمتين مع والده في وقت سابق من اليوم |
| Hâlâ Carlton Fog'un yerini tespit etmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | لا نزال نعمل على تحديد موقع (كارلتون فوغ) |
| Her zaman ki gibi, Fogg, gelenekleri küçümsüyorsun. | Open Subtitles | كالمعتاد يا (فوغ)، إحتقارك للتقاليد مروع |
| Bay Fogg, bizler eşyalarımızı topladık ve hazırız. Bay Fogg, burada mısınız? | Open Subtitles | سيد (فوغ) جميعنا جاهزون للذهاب سيد (فوغ) هل أنت هنا؟ |
| Fileas Fogg. Evet, bu amatörlere göre daha iyi. | Open Subtitles | (فيليس فوغ)، عليّ أن أقول إنها أفضل بكثير من هؤلاء الهواة |
| Belki de Bay Fogg'a bilgi verip beraberce ne olduğunu anlayabiliriz. | Open Subtitles | ربما ينبغي لي أن أبلغ السيد (فوغ) ومعاً، أنا وهو بإمكاننا التكهن |
| Robert annemi tanıyor. Vogue'a, Elle'ye, GQ'ya resim çeker. | Open Subtitles | روبير يعرف أمي و يصور لـ مجلات فوغ , إل جي كيو |
| Vogue'a, Elle'ye, GQ'ya resim çeker. | Open Subtitles | روبير يعرف أمي و يصور لـ مجلات فوغ , إل جي كيو |
| Öyle yapmak zorundayız. Italian Vogue yüzünden bir kuzenimi kaybettim. | Open Subtitles | يجب أن نفعل , خسرت ابن عمي بسبب مجلة فوغ إيطالية |
| Vogue kırmızı yeni aksesuar, ve tamamen bakışları sallarsın. | Open Subtitles | فوغ يقول ان كريمسون من الموديلات الجديدة وانت ستبدين جميلة بها جدا |
| Ve bana Foghat'in bu gitar penasını verdi. | Open Subtitles | و أعطـاني أداة العزف على الغيتـار "هذه لفرقـة "فوغ هـات |
| Bundan sonrası da, Vouge dergisi inşallah? | Open Subtitles | ما خطوتك الثالية؟ الظهور على مجلّة "فوغ"؟ |