| Seni seviyorum hayatım... şu eski gökkubbe tepemize yıkılırsa diye söylüyorum. | Open Subtitles | أردت قول أني أحبك يا عزيزتي في حال سقطت السماء فوق رؤوسنا |
| Seni seviyorum hayatım... şu eski gökkubbe tepemize yıkılırsa diye söylüyorum. | Open Subtitles | أردت قول أني أحبك يا عزيزتي في حال سقطت السماء فوق رؤوسنا |
| Doğruyu söylemek gerekirse başımızın üstünde bir çatı olmasının sebebi sensin. | Open Subtitles | اعني، الحقيقة البسيطة هي أنك من ابقى السقف فوق رؤوسنا |
| Helikopterin biri başımızın üstünde döndü, attığımız her bir adımı kaydeden bir kamera ile hem de. ABD Büyükelçiliği'nin çatısında, güvenlik elemanları kol geziyordu. | TED | حلقت طائرة هليكوبتر فوق رؤوسنا تقوم بتصوير تحركاتنا خطوة بخطوة، يوجد على سطح السفارة الأمريكية ضباط أمن يعملون بدوريات. |
| Ama bu tehdit başımıza bela olduğu sürece bu asla gerçekleşmeyecek. | Open Subtitles | وأننا سنمضي قدماً في حياتنا لكن هذا لن يحدث آبداً طالما هذا التهديد فوق رؤوسنا |
| Tamda bir katil balina bir uskumru yakalamak için başımızın üstünden atlarken. | Open Subtitles | مثل الحوت القاتل يقفز فوق رؤوسنا ليلتقط سمك الإسقمري |
| Ve şimdi bunca yıl sonra hala başımızın üzerinde uçuyorlar. | Open Subtitles | والآن؛ ها هي؛ بعد كل هذه السنوات ؛ تحلق فوق رؤوسنا |
| Pekâlâ. Kazın ve kafamızın üstünden geçip gitsinler. | Open Subtitles | حسناً، فلتحفروا وتدعوهم يمرون فوق رؤوسنا |
| Bütün ihtiyacımız olan enerjinin tam tepemizde olduğu kimin aklına gelirdi ki? | Open Subtitles | ...من فكر مِن قبل بأن الطاقة التى احتجناها دائماً فوق رؤوسنا تماماً |
| Tünel gerektiği gibi desteklenmezse, her şey tepemize yıkılır. | Open Subtitles | فما لم ينل النفق الدعم المناسب فسينهار كلّه فوق رؤوسنا |
| Dünya tepemize yıkılırsa diye söylüyorum... | Open Subtitles | في حالة لو وقعت السماء فوق رؤوسنا |
| Dünya tepemize yıkılırsa diye söylüyorum... | Open Subtitles | في حالة لو وقعت السماء فوق رؤوسنا |
| Elbise yok, başımızın üstünde Çatımız yok. | Open Subtitles | ولا ملابس نرتديها ولا سقف فوق رؤوسنا |
| - Evet, binlerce kullanılmayan ve servis dışı bırakılmış uydular var başımızın üstünde dönüp duruyorlar... | Open Subtitles | ـ أجل ، هُناك الآلاف منها لا تُستخدم وموقوفة عن العمل تُحلق فوق رؤوسنا ... |
| Dağı başımıza yıkmaya yetecek kadar patlayıcı var. | Open Subtitles | هناك ما يكفي من المتفجرات لهدم الجبل بأكمله فوق رؤوسنا |
| Eskisi gibi olsaydım, bunun benim hatam olduğunu bu karanlığı başımıza benim getirdiğimi düşünürdüm. | Open Subtitles | مضى حين خلتُ فيه أن هذا ذنبي وأنّي جالب هذه الظلمة فوق رؤوسنا |
| Kurşunlar başımızın üstünden geçti. | Open Subtitles | الرصاصات كانت تمر فوق رؤوسنا |
| - Atıyla başımızın üstünden atladı. | Open Subtitles | قفز بحصانة من فوق رؤوسنا |
| Şanslıyız ki her yerde ipuçları var ve en önemli olanı hemen başımızın üzerinde duruyor. | Open Subtitles | . لحسن الحظ الأدلة في كل مكان . وأكثرها أهميه فوق رؤوسنا تماماً |
| Biz uçak yolculuklarına bayılırız. Biz sadece uçakların kafamızın üstünden geçmesini istemiyoruz. | Open Subtitles | نحن نحب السفر بالجو ولكن لانريدها بأن تسافر فوق رؤوسنا |