"فوّتُ" - Translation from Arabic to Turkish

• kaçırdım
• kaçırabildim
• kaçırmışım

13 saat sonra uyandım. Akşam yemeğini ve şovları kaçırdım.
واستيقظتُ بعدها بـ13 ساعة، فوّتُ العشاء وبرامجي التلفزيونيّة

Kendi kızımın hem doğumunu hem de çocukluğunu kaçırdım.
فوّتُ ولادة ابنتي غبتُ عنها طوال فترة طفولتها

Getirdiğin brovnileri çoktan kaçırdım mı yoksa?
إنتظري، هل فوّتُ بالفعل جلب كعكة الشوكولاته لكِ؟

Kaza yüzünden taksi ehliyeti alma şansımı kaçırdım.
بسبب الحادثة لقد فوّتُ الميدالية المرصّعة لسيارتى الاجرة

Nasıl kaçırabildim.
كيف فوّتُ ذلك؟

Şansımı kaçırdım. Kayıtları izledi bile.
"لقد فوّتُ فرصتي، لقد رأى الشريط المصوّر بالفعل"

kaçırdım. Hepsi gitmiş.
لقد فوّتُ اللحظة , لقد مضوا كلهم

Pardon, kraliçe seçimini mi kaçırdım?
آسف . هل فوّتُ إنتخاب الملكة ؟

Kızımın ikinci yaş gününü geçen ay kaçırdım.
فوّتُ يومَ ميلادِ ابنتي الشّهر الماضي.

Hazel, yedi senede sadece bir bölüm kaçırdım o da iyi gitmedi.
(هايزل)، لقد فوّتُ عرضا واحدا خلال سبع سنوات و لم يكن جيّدا

Kızımınız hayatında çok şey kaçırdım.
لقد فوّتُ الكثير من حياة ابنتنا.

Birçok akşam yemeği kaçırdım.
و فوّتُ الكثير من وجبات العشاء

Hey, şamatayı kaçırdım mı?
هل فوّتُ المُتعة؟

Hepsini kaçırdım.
لقد فوّتُ هذا بالكامل

Çıkışı kaçırdım. Siktir. Geri döneceğiz.
لقد فوّتُ المخرج سـ ..

Bir şey kaçırdım mı?
هل فوّتُ شيئاً؟

Birçok Lacrosse* maçını kaçırdım.
فقد فوّتُ الكثير من مباريات "اللاكروس"

Chloe ve Dan'in çocuklarını kaçırdım.
لقد فوّتُ ذلك , مع(كلوي)و(دان)،أليسَ كذلك؟

- Bir şey kaçırdım mı?
-هل فوّتُ شيئاً؟

Omurilikteki iğne ucunu gözden kaçırmışım.
لقد فوّتُ ثقب الإبرة في الفقرة السابعة.