"فى أمان" - Translation from Arabic to Turkish

• güvende
• güvendesin
• güvenli bir
• güvendesiniz
• güvendeyiz

Orada birçok Müslüman dostumuz var. Onların yanında güvende olursun.
لدينا أصدقاء مسلمون كثيرون هناك سوف تكون فى أمان معهم

Paramıza güvende beyler, sanki İngiltere Bankasında gibi.
نقودنا فى أمان, يا سادة و كأنها فى مصرف إنكلترا

Teşekkürler, doktor. Bu haplarla ve kakaoyla fazlasıyla güvende olacağım.
شكرا يا دكتور ، سأكون فى أمان مع الأقراص و الكاكاو

Sakin ol, güvendesin. Kabini bir saat önce kontrol ettim.
أنت فى أمان لقد فحصت المكان منذ ساعه

güvenli bir şekilde trene bineceğine seni temin ederim.
سأتأكد بنفسى انها فى أمان وسلام على متن القطار

Uçakta banyoda olduğunuzdan daha çok güvendesiniz. İşte şeması.
نحن فى أمان فى الطائرات اكثر مما عليه فى البانيو, هاهو الهيكل.

güvende olduğumu ve herşeyin yolunda olduğunu bana söylemen için sana koşmak isterdim.
اغفر لها يا ربى العزيز لقد أردت أن أجرى إليك لكى تقول لى أننى فى أمان

Bu evde sesini yükseltirsen burada güvende olmayacağız.
لن نكون فى أمان هنا طالما تصيحين بصوت مرتفع فى هذا المنزل

Yarından itibaren, Tanrı'nın izniyle, hanımefendi güvende olacak.
فى الغد,بمشيئة الله, السيدة سوف تكون فى أمان.

Önemli olan, Profesörün iç çamaşırlarının artık güvende olması.
ما المهم فى أن حقيبة الأستاذ . التى بها ملابسه الداخليه أصبحت فى أمان

Sayımız fazla olursa daha güvende oluruz.. Birlikte yolculuk etmeliyiz belki de..
سنكون فى أمان إذا كثر عددنا لهذا يجب أن نرتحل معا

O güvende olduğunu biliyordu, ama herşeyi ondan isteyebilecek bir koca ihtimali ortaya çıkınca, babası bu işe bir son vermenin vakti geldi diye düşündü.
ولكنها تركت كل شئ فى ايدى السيد روكاسيل. وكان يعلم انه فى أمان معها, ولكن عندما اصبح هناك احتمال وجود زوج لها,

Ve şafak söktüğünde, Westley ve Buttercup güvende olduklarını biliyorlardı.
و عند بزوغ الفجر أدرك ويسلى و باتركب أنهما أصبحا فى أمان

Kaçmaya çalışma. Kızın güvende olacak.
و لا تحاول أن تهرب و سوف تكون ابنتك فى أمان

Bebek güvende. Gidelim buradan.
الطفل فى أمان لنخرج من هنا ، المكان سينفجر

Ancak o zaman güvende olursunuz. Onun da isteği böyle ise olur.
وأنت فقط ستكون فى أمان فقط أذا كانت تلك أمنيتك

güvende olacaklarını düşünüyorlar, komutanım.
استمع إلى الكابتن يظنّون أنّهم سيكونون فى أمان معنا يا سيّدي

- Artık güvendesin. - Etrafta bir sürü iğrenç adam var.
أنتِ فى أمان الآن - العديد من الرجال القبيحين في الجوار -

Bu gece güvenli bir şekilde sınırın öbür tarafına geçirileceksiniz.
قبل حلول الليل ستعبر حدود البلاد فى أمان

Gördüğün gibi, maddi açıdan çok güvendesiniz.
لذلك يمكنكى أن تعرفى أن أموالكِ فى أمان تام

Doktor kadar güvendeyiz!
لكنهم يحموننا نحن فى أمان كما كان الدكتور