| Çünkü aşık olmuştum. Ve bunu kendime itiraf etmekten korkuyordum. | Open Subtitles | لأنى كنت واقع فى الحب وخفت من الاعتراف بهذا لنفسى |
| Sakın bana FBI'ın en gözde bekarının aşık olduğunu söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرنى اكثر مؤهلى الاف بى اى واقع فى الحب |
| Sanırım Atlantic City'de tekrar ve tekrar, aşık olmakla meşgul. | Open Subtitles | أظن أنه فى مدينة أطلانطا وقع فى الحب مراراً وتكراراً |
| Sonra o bana şiirlerinden ve Aşk hakkındaki düşüncelerinden söz etti. | Open Subtitles | ثم أخبرنى عن الشعر الذى ألفه و عن أعتقاداته فى الحب |
| - Sana aşığım. - İşe yaramayacak. | Open Subtitles | ـ لو أني وقعت فى الحب معك ـ لن تنجح المحاولة، ستيفن |
| Sakın bir başkasına aşık olmuş olmayasın? | Open Subtitles | انتى لم تقعى فى الحب مع شخص اخر اليس كذلك ؟ |
| Yani, okyanusta maceraperest bir kıza aşık olduğun için, sıkılmakta haklısın. | Open Subtitles | انك على حق ، تقع فى الحب مع مغامرة فى أعالى البحار |
| Bilirsiniz, ilk iş aşık olmaktır. | Open Subtitles | طبعاً انت تعرف أول شىء يحدث هو وقوعك فى الحب |
| Onlar aşkın ne olduğunu bilmediklerinden, aşık olduklarını zannederler. | Open Subtitles | اٍنهم يظنون أنهم واقعون فى الحب لأن ليست هناك وسيلة يعرفون بها ما هو الحب |
| Yine de atlı bir adam çok hızlı yol katedebilir, ne kadar aşık olduğunun hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | الرجل فوق الحصان يستطيع ان يأتى سريعا ولا يهم كم هو واقع فى الحب |
| Bir adam delirmişse, bunu tanrıların onu aşık ettirmek için yaptıklarına inanırız. | Open Subtitles | نحن نعتقد ان ما تفعله الالهه لتجعل الرجل مجنونا هو ان تجعله يقع فى الحب |
| Bahse girerim, hiç aşık olmamışsındır. | Open Subtitles | فقط انى لاراهن على انك لم تقعى فى الحب ابدا |
| Başka bir kadına aşık oldum, oluverdi işte. | Open Subtitles | لقد وقعت فى الحب مع امراة اخرى لا تسالنى كيف فقط حصل ذلك |
| Linda'nın bana aşık olabileceği düşüncesi, kendimi aldatıyorum. | Open Subtitles | اعتقد ان فتاة كليندا استطاعت ان تقع فى الحب من اجلى انا امازح نفسى |
| Ona ikinizin birbirinizden uzaklaştığınızı ve birbirimize aşık olduğumuzu söyle. | Open Subtitles | يجب عليكى ان تخبريه ان انتم الاثنان قد انفصلتما و انا و انتى وقعنا فى الحب |
| Bence bu odun kafalı aşık ve sokağa atacak bir sürü beyaz eşyası var. | Open Subtitles | هذا الاخرق الكبير قد وقع فى الحب ولديه الكثير من الادوات هو فى غير حاجه اليها |
| O iki kıza aşık oldunuz onlarda size. | Open Subtitles | وقعتما فى الحب مع فتاتين وهن وقعنا فى حبكما |
| Yaz aşkları çiçek açmaya başladı, herkes aşık oluyor. | Open Subtitles | الحب فى الصيف فى ذروته، والكل غارق فى الحب |
| Bu gerçek bir Aşk demektir, hem de ölmüş bir kıza. | Open Subtitles | وانا اعني حقا انني وقعت فى الحب وفى حب فتاه ميته |
| Ben Irene'e aşığım Yanımda yatan kim? | Open Subtitles | اانى واقع فى الحب مع ايرين من ينام بجواري؟ |
| Buraya döndüm ve öyle birine âşık oldum ki... | Open Subtitles | فى وقت ما يمكننى العودة كى أقع فى الحب معهم. |
| O zamanlar daha öğreniyordun. Manda sana aşıktı. | Open Subtitles | كنت مازلت تتعلمين, موزى كان واقع فى الحب معك |