"فى الخارج" - Translation from Arabic to Turkish

• Dışarda
• Dışarıdaki
• Dışarı
• Orada
• Dışarısı
• yurt dışında
• dışarıda bir yerde

Dışarda bir dolu yakışıklı erkek var. Onlar onunla ilgilenir.
هناك العديد من الرجال اللطفاء فى الخارج هناك وسيعتنون بها

Beni dinle, seni (küfür)... Dışarda ki velet arabasıyla insan gebertiyor... görünüşe göre çetenize kin beslemiş... biri varken böyle bir anlaşma olamaz.
إسمعني أيها اللعين هناك شخص ما فى الخارج يستخدمسيارتهلقتـلالناس.. وليس بسبب أني مهتم

Dışarıdaki fırtınayla burası arasında fazla bir fark yok.
و ثمة أختلاف بسيط جدا بين العواصف فى الخارج و هنا

Dışarıdaki ağaçlarda tek bir kuş bile kıpırdamaz.
لا طائر واحد من شأنه أن يحرك الأشجار فى الخارج.

Dışarı çıktığımızda, Dışarı çıktığımızda, tempoyla dans etmek için Dışarı çıktığımızda...
عندما نكون فى الخارج معاً فى الخارج معاً فى الخارج معاً نرقُص على الايقاع.

Şimdi dans edeceğim. Babam Orada güzel kızlar var dedi.
سأرقص الان يقول أبى ان هناك فتيات جميلات فى الخارج

Bunu alsan iyi olur. Dışarısı oldukça serin.
من الأفضل أن تأخذى هذه الكنزة إن الطقس بارد فى الخارج.

Artık yurt dışında bütün pis işleri dronlar sayesinde nasıl yapıldığını.
كيف يمكن لطائرات المراقبة أن تنفذ جميع أعمالنا القذرة فى الخارج.

Sen bilinmeyen kurguları okuyorsun kızsa dışarıda bir yerde.
انت هنا تقرأ قصة خيالية غامضة وهى فى الخارج

Bunu istemiyordum. Burada değil, Dışarda olmanız gerekirdi.
أننى لم أتمنى هذا, من المفترض أن نكون فى الخارج , ليس هنا

Dışarda Shane in fen festivali vardı.
فى الخارج كان معرض شاني للعلوم والجميع يترقب الحدث

Ama yiyorsa dene - burada, Dışarda, nerede istersen.
و لكن اذا كنتِ تريدين هذا .. هيا هنا او فى الخارج او اى مكان تفضليه

Burada, Dışarıdaki birçok insandan daha iyi yaşayacaksın.
حياتك هنا ستكون أفضل من حياة أغلبية الناس فى الخارج

Ve Dışarıdaki insanlar neler döndüğünden haberi olmayan sığırlar.
وبقيه الاشخاص فى الخارج الذين لا يعرفون ادنى شىء عما يدور هم القطيع

Dışarıdaki, bütün bayanlar, hazır olduğumu biliyorlar.
،كلهم فى الخارج يا سيداتى يعرفون يعرفون أننى مستعد

Dışarı çıktığımda işime sarılırım.
عندما أكون فى الخارج, أكون فى قمة أداءى.

Hayır, bu sefer beni Dışarı çıkartamayacaksın.
لا , انت لن تجعلنى اقضى هذه الليله ايضا فى الخارج

Sadece bir iki saat için Dışarı çıkarabilsem.
إذا فقط سمحت لى بتركه فى الخارج لساعة او اثنتان

Beni tutuklarsan her şeyin sonu olur bu. Katil Orada bir yerde...
أنت تقبض على،ينتهى الأمر و ذلك الشخص فى الخارج فى مكان ما

Onu bulmamız gerek. Orada ne olduğuna dair hiçbir fikri yok.
يَجِبُ أَنْ نَجِدَها فهي لَيْسَ لديها فكرةُ عما يدور فى الخارج

- Dışarısı çok hareketli. - Sınav sonrası çıIgınlığı.
الناس مصابة بالجنون فى الخارج إنها نوبة ما قبل الامتحانات

Sivri uçlu bir çatısı var. Her neyse, Orada hiçbiri yok ve Dışarısı berbat soğuk.
انها مازالت موجودة و الجو حقيقى بارد فى الخارج

Ama uzun zamandır yurt dışında olduğu için, müfredatı takip edemeyebileceği için benim ikinci sınıfıma verildi.
لكن لإنه مكث فى الخارج لفترة طويلة، فى حالة أنه لم يستطع أن يتواصل أكاديمياً، تم وضعه فى الصف الثاني.

- Ama, o dışarıda bir yerde - Bak, iyi olacağız.
ـ لكنه فى الخارج ـ إسمعى, سنكون بخير