| - Teklifim piyasaya uygun olmayacaktır | Open Subtitles | ليس من الحكمه لاى شخص ان يتتبع صدارتى فى السوق |
| Yani sermaye hala tazeyken yeniden piyasaya çıkacaksın. | Open Subtitles | لذا سوف تضعين نفسك فى السوق مرة اخرى... حيثما البضاعة ما تزال طازجة. |
| Ve birlikte gizlice sızlanıyorlardı, pazar yerinde katledileceklerdi. | Open Subtitles | إنهم يشتكون فى السر وتتم معاقبتهم فى السوق |
| Düşman sokakta sendeliyor ve pazar yerinde kılıcını kınına sokuyor. | Open Subtitles | العدو يتعثر فى الشارع و يغمد سيفه فى السوق |
| Şu evlilik yüzüğünün izine bak. Bu piyasada henüz yeni. | Open Subtitles | مرحبابعلامةخلعخاتمالزواج، إنه جديد فى السوق.. |
| Ally'i alışveriş merkezinde unutmamızla aynı tepkiyi veriyorsun. | Open Subtitles | كما فعلتى عندما تركنا (آلى) فى السوق التجارى |
| Neden, ortak bulmak için mi piyasaya çıktın? | Open Subtitles | لماذا، هل تبحثين فى السوق عن شريك ؟ |
| Şimdi piyasaya çıkıyor. | Open Subtitles | انه فقط الآن قادم لتوه فى السوق |
| Çoktan piyasaya girdik. | Open Subtitles | نحن فى السوق بالفعل |
| Buna "Special T" diyorlar, ve henüz piyasaya çıkmadı. | Open Subtitles | إنه يدعى ( تى المميز ) ولم ينزل بعد فى السوق |
| Bana pazar yerinde tanıştığım birini hatırlatıyorsun. | Open Subtitles | أنت تذكرنى بشخص ما قابلته فى السوق |
| Benimle pazar yerinde buluşabilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنكِ مقابلتى فى السوق ؟ |
| Polis Lauren Parris kaybolduğunda pazar yerinde olan bu adamın peşinde. | Open Subtitles | حاليا, الشرطة متلهفة لتعقب هذا الرجل... الذى شوهد فى السوق وقت اختفاء "لورين". |
| Yarın pazar yerinde Vettius'ın adamıyla karşılaşacak. | Open Subtitles | و من المُفترض أن يُواجه رجل (فيـنتس) غداً فى السوق |
| pazar yerinde de bulundular. | Open Subtitles | -وجدوها مرفوعة فى السوق |
| Hükümet otunu özel bir durum için saklıyordum, ama hükümet otunu piyasada çok makul bir fiyata gidip alabilirsiniz. | Open Subtitles | كنت أحتفظ بحشيش الدولة لمناسبة خاصة لكن حشيش الدولة سيباع بسعر جيد فى السوق |
| Pratikte, serbest piyasada çok değerlidir. | Open Subtitles | عملياً , انه يستحق اكثر فى السوق المفتوح |
| - Alışveriş merkezinde silah sıkılmış. - Ne zaman? | Open Subtitles | -كانت هناك طلقات نارية فى السوق التجارى |
| Aylığını arttırmayacağım, arttırınca arkadaşlarınla alışveriş merkezinde daha fazla vakit geçireksin. | Open Subtitles | (أنا لن أعطيكِى (زيادة على مصروفِك حتى يمكنك التسكع مع أصدقائِك فى السوق ، الإجابة لا |